"Gördü ki, isti‘dâdları gayet muhtelif ve mezhebleri birbirinden uzak ve muhâlif olan umum istikametli ve nûrlu akılların îmân ve tevhîddeki ittisâfkârâne ve râsihâne i‘tikādları, tevâfuk; ve sebatkârâne ve mutmainâne kanâat ve yakînleri tetâbuk ediyor. Demek tebeddül etmeyen bir hakîkate dayanıp bağlanmışlar. Ve kökleri metîn bir hakîkate girmiş, kopmuyor. Öyle ise, bunların nokta-i îmâniyede ve ...
Kastamonu lahikasinda Hz Ali'nin iki defa sırran beyeneten sırran tenevverat demesine binaen Bediüzzaman üstadın her vakit tam ihtiyat ve tam sakınmak vaziyetini muhafaza etmekle mükellefiz demesinde ihtiyatlı olmayı nasıl anlamamız gerekiyor? Üstadın yaşadığı dönemdeki tazyikatlar için mi geçerli, günümüze işaret eden bir yönü var mı? Devamında muhtelif tabakalardaki talebelerin vaziyetleri ehemm...
Üstat Hazretleri 7.Şuanın hapse girmeye sebep olduğunu ve aynı zamanada necata da sebeb olduğunu söylüyor. Bu hapis Denizli hapsi mi? Eğer cevap evetse bildiğim kadarıyla Ayet-el Kübra 1938 de Kastamonu'da telif edilmiş. Fakat Denizli hapsi 1943 lerde. Nasıl olur da 38 de telif edilsin de 43 te hapse sebep olsun? Yaklaşık 5 senelik bu farkı nasıl anlamalıyız?
9. Şua'da : haşre ve ahirete dair 'bir mukaddime' ve 'dokuz makamdır'. denmiş. 'dokuz makam' telif edilmiş midir?
Tabiat Risalesini mütalaa ederken aklımıza bazı sorular takıldı. Bunlar
1- "Ehl-i imanın kuvvetli efkarı içinde" derken buradaki kuvvetli efkar lafzından ne anlamamız gerekiyor?
2- Üstad Hazretleri Tabiat Risalesini neden ilk olarak arapça neşrediyor?
3- Üstad Hazretleri Tabiat Risalesinin sebeb-i telifini anlatırken "Gayet mütecavizane ve gayet çirkin bir tarz ile" ifadesini kullanıyor. Bunlar...
Mektubat-1 mecmuasında geçen "Tercîh, bir müreccihi ister." ifadesi ile kader bahsinde geçen "tercih bila müreccih caizdir" hükmünü nasıl telif edebiliriz?
"Toprakta, her bir zerresi, kabildir ki, muhtelif bütün tohumlar ve çekirdeklere medar ve menşe olsun. Eğer memur olmazsa, lâzım geliyor ki, otlar ve ağaçlar adedince mânevî cihazat ve makineleri tazammun etsin." Cümlesindeki 'Ağaçlar adedince makineleri tazammun etmesi' kısmını izah eder misiniz? Çekirdeğin içerisinde zaten o ağacın programı yok mu?
Bediüzzaman hazretleri kendi telif etmiş olduğu risaleleri daha sonra okuduğu olmuş mu? Bu risaleler hangileri kaç defa okumuş?
Risalei Nurun muhtelif yerlerinde kerratla geçen vahidiyiyet ve ehadiyet kelimelerinin ıstılahi manadaki farkları nelerdir? Üstad bu kelimeleri ıstılahi manalarıyla mı kullanmaktadır yoksa Risalei Nurun terminolojisi içinde kendilerine has bir mana mı kazanmışlardır? Kısaca, Risale okurken bu kelimelerden ne anlamalıyız? Allah razı olsun.
"Vücûdun hasra gelmez muhtelif envâını, münhasır olmaz, sıkışmaz şu şehâdet âleminde.Âlem-i cismânî bir tenteneli perde gibi şu‘lefeşân gaybî avâlim üzerinde" Lemaat'ta geçen bu cümleyi izah eder misiniz? Vücut nasıl hasra gelmez? Vücudun mertebeleri mi vardır?