Lahikalarda Hikmetül İstiaze risalesinin birinci ve ikinci kısımlarından söz ediliyor. Ama Lemalarda böyle bir taksim görmedik. Bu risalenin ikinci kısmı ayrı bir risale mi acaba?
(Sabri'nin fıkrasıdır) Üstad-ı Ekremim! Hikmetü'l-İstiâze'nin İkinci Kısmı öyle kıymetdâr bir hazine-i cevâhir ve maraz-ı vesvesenin iksîr bir ilâcıdır ki, âlem-i fânîden âlem-i bekàya göçünceye kadar, nefis ve şeytanın...
18. Lemayı kısaca izah edebilir misiniz?
14. Lem’anın 2. Makamında üstadımızın referans almış olduğu Neml Sûresinin 29 ve 30. ayetinin konu ile irtibatı nedir?
17. Lemanın 14. Notasının Üçüncü Remzini izah edebilir misiniz?
11. Lemada dördüncü nüktenin zahirde sünneti seniyye ile irtibatı görülmüyor. Dördüncü nüktenin sünneti seniyye bahsinde yer almasının hikmetini izah edebilir misiniz?
Sikke-i Tadsik Mecmuasında 28. Lema'daki "Otuz iki sahîfeden ibâret olan o kasîdenin yalnız bir-iki yerinde bu zamanın mîlâdî tarihini gösterir. Zannederim ki öteki yerde dahi, bu zamandan bahsediyor. Daha tam anlayamadım. Hem başta Sûre-i İhlâs ile işaret edilen vefk-i müselles, bin üç yüz elli bir (m. 1935) eder." cümlesindeki "Sûre-i İhlâs ile işaret edilen vefk-i müselles" kısmını izah eder mi...
"Dünyamız ve zeminimiz dahi Kur’ân-ı Hakim'in tezgahında yapılan bir sefine-i maneviye hükmüne geçen hakikat-i islamiyet içine girsin." Cümlesini açıklar mısınız?
2. Lema'da; ”Bizlerin günahlarımızdan gelen yaralar ve yaralardan hâsıl olan vesveseler ve şübheler, neûzübillâh mahall-i îmân olan bâtın-ı kalbimize ilişip îmânımızı zedeliyorlar ve îmânın tercümanı olan lisânın zevk-i rûhânîsine ilişip zikirden nefretkârâne uzaklaştırarak susturuyorlar.” Cümlesinde geçen "imanın zedelenmesi ve lisanın zevk-i ruhanisi" tabirlerini açıklayabilir misiniz?
1. Lma'da geçen 'Nazar-ı gaflet' ne demektir? Neden nazar-ı gafletle istikbalimiz karanlık, zeminimizin her dalgasında binler cenaze bulunuyor ve onun yani Yunus (as)'ın denizinden bin derece daha korkuludur?
2. Lema'da geçen; "Hayat musibetlerle, hastalıklarla tasaffî eder, kemâl bulur, kuvvet bulur, terakkî eder, netice verir, tekemmül eder, vazîfe-i hayatiyeyi yapar.” Cümlesini açıklayabilir misiniz?