“Şu âhirki beyit, وَكُنْ قَادِرِيَّ الْوَقْتِ لِلّٰهِ مُخْلِصًا ٭ تَع۪يشُ سَع۪يدًا صَادِقًا بِمَحَبَّت۪ي (Hâşiye-1) Saîdü’n-Nûrsî’yi iki-üç vecihle gösterdiği gibi; medâr-ı imtiyâzı olan ihlâsı îmâ ederek ve hizmette ikinci olmak cihetiyle iki farkla مُخْلِصًا kelimesi, Hulûsî Bey’e tevâfukla işaret ediyor..." Soru

Sekizinci Lema’da geçen şu cümleleri devamıyla birlikte izah eder misiniz?

“Şu Kerâmet-i Gavsiye Risâlesi tedrîcen istihrâc edildiği için, birkaç parçaya ve tetimmelere inkısâm etti. Gittikçe, birbirini tenvîr ve te’yîd ettikçe vuzûh peydâ ediyor. İşârâtın bazısında zaaf varsa da, sâir arkadaşlarının ittifâkından aldığı kuvvet, o za‘fı izâle eder.” Soru

  Sekizinci Lema’da geçen şu cümleleri izah eder misiniz?

8. Şua Risalesinin 8. Remzinin Birinci ve İkinci Suallerinin İzahı Soru

8. Şua'nın 8. Remzinde geçen 1. ve 2. sualleri ve cevaplarını, detaylı bir şekilde izah eder misiniz? 

14. Şuada Geçen Levha Soru

‘’Evvelâ: Sizi teselliye muhtaç bilmiyorum. Birbirinizin kuvve-i mâneviyenizi takviye ederseniz, o kâfidir. Karşımdaki levha dahi bana kâfi geliyor’’. Üstadın ‘’karşımdaki levha’’ dediği nedir? 

Şükür-Rıza Soru

Şükürdeki ruh halimiz nasıl olmalıdır? Yani rabbimiz bize bir nimet nasib ettigi zaman, o nimeti nasip ettigi için mi şükretmeliyiz; yoksa şükürdeki tek gayemiz ilahi rıza mıdır? Birde takıntılarımdan nasıl kurtulabilirim? Mesela size bir soru soruyorum. Soruya güzel bir cevap veriyorsunuz. Halen daha beynimde atamadığım 'acabalar' oluyor?

SÜNNET-İ SENİYYE VE RİSALE-İ NUR ÇERÇEVESİNDE ÇOCUK EĞİTİMİ Soru

Risale-i nurda çocuk terbiyesi nasıl anlatılmaktadır? Üstad Bediüzzaman Hazretleri çocuk eğitimine yönelik bizlere neler tavsiye etmektedir?

Takva ve Vera Soru

Takva, vera ve zühd hakkında bilgi verir misiniz?

Talebelik ve Sadakat Soru

Risale-i Nur talebesinin hizmetteki sadakati nasıl olmalıdır? Hizmetteki abilerimizin ve Üstadlarımızın sadakat ile ilgili misallerini verebilir misiniz?

Tanzifin Münazzifi Göstermesi Soru

Esma’yı sitte risalesinde(30. Lema), Kuddüs isminde, "tanzif" fiili "münazzifi" (temizleyeni) gösterdiği halde neden "nazife" yani Kudüs’e (temize) gidiyoruz? Ve tanzif eden naziftir diyoruz. Tanzif eden münazziftir dememiz gerekmez mi? Diğer isimler için de de buna benzer bir usul takip ediliyor. Kendinde olmayan bir sıfatı başkasına verememek nasıl oluyor? Bunu nasıl delillendirebiliriz? Temizle...

Tarikat Zamanı Meselesi Soru

Üstad neden "zaman tarikat zamanı degildir" diyor?