124 bin peygamberden yalnızca 25 tanesini biliyor olmamızın hikmeti nedir? Diğer Peygamberlerle ilgili hiç mi bilgi yok?
4. Şua'nın Birinci Mertebe-i Nuriye-i Hasbiyede geçen ''Bilhassa Kur’ân’a mensubiyeti ve kabûl-ü Nebevî ve inşâallâh marzî-i İlâhî cihetiyle bir ân-ı vücûdu ve nazar-ı Rabbânîye mazhariyeti, umum ehl-i dünyânın takdîrinden daha ziyâde kıymetdar bildim.'' Bu cümledeki "ân-ı vücûdu" ifadesinden ne anlamamız gerekiyor? Bu cümleyi Risale-i Nur penceresinden izah eder misiniz?
27. Söz İctihat Risalesinde geçen şu cümleleri izah eder misiniz? Özellikle "Bir hükmün hikmeti ayrıdır, illeti ayrıdır" hükmünü misallerle açıklar mısınız?
"Maahâzâ, bir meyve bir şecerenin bir misâl-i musaggarıdır. Ve o meyvedeki çekirdek, o şecerenin defter-i a‘mâlidir. O ağacın târîh-i hayatı o çekirdekte yazılıdır. Bu i‘tibârla, bir meyve şecerenin tamamına, belki o şecerenin nev‘ine, belki küre-i arza nâzırdır." Mesnevi-i Nuriye'de geçen bu kısmı izah eder misiniz?
Bir Müslüman bütün Müslümanları sevmek zorunda mı? Çünkü kişi din olarak İslamiyeti seçmiş de olsa bizim çocuğumuza çok ciddi zarar vermiş olabilir, eşini öldürmüş olabilir, uyuşturucu satıcısı olabilir, işini kötüye kullanan doktor olabilir vs. Onu da sevmek zorunlu mudur? Sevmeden kasıt tam olarak nedir?
"Veraset-i Ahmediye ile ism-i a'zam zılline mazhar bir mü'min, kendi kabiliyeti itibariyle kemmiyetçe bir Nebinin feyzi kadar sevab alıyor denilse hilaf-ı hakikat olamaz. Kemiyetce bir nebinin feyzi kadar sevap alıyor" ne demek, izah eder misiniz?
11. Şua'nın 6. Meselesi'nde geçen bu cümlelerde, küre-i arzın 24 bin senelik bir dairede dönmesini nasıl anlamalıyız? Bu rakam hangi hesapla çıkmaktadır?
Mesnevi-i Nuriye'de geçen şu cümleyi izah eder misiniz? "Binâenaleyh, ednâ bir şeyde hâlikıyet eseri göründüğü zaman bütün eşyâda tahakkuk eder. Ve kezâ, Hâlık ya birdir veya gayr-i mütenâhîdir. Evsatı yoktur."
27. Söz İctihad Risalesi'nde geçen bu kısımda, bir su, beş muhtelif mizaçlı hastalara göre nasıl beş hüküm alır? Su misalini izah eder misiniz?
Bozulan yemin sayısı bilinmiyorsa ne yapılmalıdır? Akılda kalan kadar mı kefaret ödenmeli? Yapılan yemini birden fazla kere bozmak birden fazla kefaret gerektirir mi? Eğer birden fazla kefaret ödenecekse mesela 2 yemin kefareti 6 gün arka arka ya mı olmalı yoksa 3 er 3 er tutulabilir mi? Bu sayı çok artarsa durum ne olur?