"İman, yalnız icmâlî ve taklîdî bir tasdîke münhasır değildir. Bir çekirdekten tut, tâ büyük bir hurmâ ağacına kadar; ve eldeki aynada görünen misâlî güneşten tut, tâ deniz yüzündeki aksine kadar, tâ güneşe kadar mertebeleri ve inkişâfları olduğu gibi;.'' bu kısmı izah eder misiniz?
İman ve küfür arasındaki kıyaslamalar nelerdir?
İman insana nasıl mana katar?
İmkân-i zati ve imkân-ı zihni ile alakalı açıklamaları okuduk epey istifade ettik. Allah razı olsun, bunları biraz daha basit olarak açıklamanız mümkün mü?
"İmkânın enva'ı var. İmkân-ı aklî, imkân-ı örfî, imkân-ı âdi gibi kısımları vardır." Açıklar mısınız?
Doğru yerler doğru şekilde kazanılır. Biz imtihanı haksız acılarla yani çektiğimiz acılara sabrederek kazanmışsak, o imtihan ya da o imtihanı yapan bizim gönlümüzü nasıl kazanacak? Cennete çektigimiz acılardan dolayı kabul ediliyorsak, o cennet bizi hak edecek mi? Haksız acının doğru mükafatı olmaz, haksızlığı olur! Biz cenneti kazanmak için kendimizi haksızlığa kurban mı ediyoruz da bize uğradığ...
Allah ve ahirete inanmayan birisi var, Kur’anı Kerim’in, Allah tarafından Hz. Muhammed’e (sav) indirildiğini de inkâr ediyor. Ayrıca, yaratıcı varsa, onun niye yaratanı yok? Gibi sorular soruyor. Böyle bir kimseye nasıl anlatmak gerekir?
2.Lem’ada geçen; "Ve o makine-i insaniyede yüzer âlet var. Her birinin elemi ayrı, lezzeti ayrı, vazîfesi ayrı, mükâfâtı ayrıdır." cümlesini açıklar mısınız? Nasıl insandaki her âletin elemi ayrı lezzeti ayrıdır?
2.Lemada geçen; "Cihan dolu belâ başında varken, ne bağırırsın küçük bir belâdan, gel tevekkül kıl! " cümlesini izah eder misiniz?
"İnsanların teveccühü, o teveccüh-ü rahmetin in‘ikâsı ve gölgesi olmak cihetiyle makbûldür." Cümlesini izah edebilir misiniz?