Arama sonuçları: 151 sonuç bulundu.

18. Söz'deki, nefsin alemdeki tabiate benzemesi ve ikisinin de zahiri çirkinliklere perde olarak yaratılmış olduğu hükmünden ne anlamak lazım?
On sekizinci Söz'ün birinci noktasında geçen "Sen benim cismimde alemdeki tabiata benzersin." cümlesini izah eder misiniz?
"Tefekkür, gafleti izale eder. Dikkat, teemmül; evham zulümatını dağıtıyor. Lâkin nefsinde, bâtınında, hususî ahvalinde tefekkür ettiğin zaman derinden derine tafsilat ile tedkikat yap. Fakat âfâkî, haricî, umumî ahvalâta teemmül ettiğin vakit sathî, icmalî düşün, tafsilata geçme. Çünki icmalde, fezlekede olan kıymet ve güzellik, tafsilatında yoktur. Hem de âfâkî tefekkür, dipsiz denize benziyor, ...
Tabiat risalesinin başında 'Bu kadar zahir ve aşikare bir hurafeyi nasıl bu akil feylozoflar kabul etmişler ve o yoldan gidiyorlar?' suali var ve üstad da cevap veriyor. Lakin o cevabı anlayamadım. Tafsilatlı açıklayabilir misiniz.
 İşte felsefenin şu esasat-ı fasidesinden ve netaic-i vahîmesindendir ki: İslâm hükemasından İbn-i Sina ve Farabî gibi dâhîler, şaşaa-i surîsine meftun olup, o mesleğe aldanıp, o mesleğe girdiklerinden; âdi bir mü'min derecesini ancak kazanabilmişler. Hattâ İmam-ı Gazalî gibi bir Hüccet-ül İslâm, onlara o dereceyi de vermemiş. (Sözler) Evet İbn-i Sina'nın bazı sözlerini, kanunlarını bazı yerlerde...
Tabiat Risalesinde geçen, "Bir mevcûdun vahdeti varsa, elbette bir vâhidden, bir elden sudûr edebilir." bahsini izah edebilir misiniz?
Tabiat Risalesi’nin üçüncü muhalinde geçen, ''Sultan-ı Ezeli’nin hikmetinden gelen nizamat-ı kainatın MANEVİ KANUNLARINI birer MADDİ MADDE tasavvur ederek ve saltanat-rububiyetin KAVANİN-İ İTİBARİYESİNİ ve o Mabud Ezeli’nin şeriat-ı fıtriyye-i kübrasının MANEVİ ve yalnız VÜCUD-U İLMİSİ bulunan ahkamlarını ve düsturlarını birer MEVCUD-U HARİCİ ve maddi bir madde tahayyül ederek o İLM ve KELAMD...
Kütlenin korunumu kanununda geçen ''hiçbir şey yoktan var olamaz, var olan şey de yok olamaz'' ibaresini bazı feylosoflar ve bilim adamları Allah inancının aleyhinde bir argüman olarak kullanıyorlar. Bu meseleyi Üstad Hazretleri de soru-cevap şeklinde Tabiat risalesinde ele alıyor ve böyle bir düşüncenin olamayacağını aklen ispat ediyor. Lakin bu düşünce bilimsel bir yasa olarak görülüyor. Nasıl ...
Tabiat Risalesinde geçen, insanın ağzından çıkan ve dinsizliği işmam eden kelimeler nelerdir?
Bir kısım insanlar hasta olduklarında şifayı sadece haplara ve doktorlara verip Cenab-ı Hakk'ı hiç hatırlamıyorlar. 'İlaç içtim şifa buldum' diyorlar. Sebeblere sarılmayı esas alan ve dünya açısınsan doğru gibi gözüken bu duruma nasıl yaklaşılmalıdır? Üstadın Tabiat Risalesi'nde veya sair yerlerdeki açıklamalarıyla nasıl bağlantı kurulabilir?