Meṣhur hadis şerh kitapları nelerdir?
Önceki semavi kitaplar nasıl bozulmuştur?
Bir Risale-i Nur talebesi sair İslami eserlerden istifade edebilir mi? Üstadımızın bu konuda bir görüşü var mıdır?
Suhufların, Zebur, Tevrat ve İncil'in orijinallerinin Allah kelamı oldugunu biliyoruz. Peki Allah kelamı demek hem mana hem de lafız itibariyle Allah'a ait olan demek midir? Bunların lafzının Allaha ait olduğunun delilleri nelerdir? Bazı yerlerde vahiylerin manası peygambere verildiğini ve lafzını peygamberlerin yazdığı görüşleri var. Bunlar doğru mudur?
Allah, Tevrat, Zebur ve İncil'in tahrif edileceğini biliyordu. Neden buna müsaade etti? Sonra da niçin Kur’ân-ı Kerim gibi mucizevi bir kitap indirmiştir? Üstelik Kur'ân'ın diğer kitapar gibi bozulamayacağını söylüyor. Öyleyse niçin Kur’ân’ı Kerim'i daha önce göndermemiştir? Bu konuyu izah eder misiniz?
Kuran'da diğer semavi kitapların tahrif edildiğinden bahsediliyor mu?
Bedîüzzaman Hazretleri İşarat’ül İ’câz adlı eserini, Birinci Dünya Savaşı devam ederken, cephede, hem de avcı hattında ve düşmanın top gülleleri arasında fırsat buldukça yanındaki bir talebesine yazdırmıştır. Benzeri görülmeyen böyle bir işe ve böyle şartlar altında niçin teşebbüs etmiştir?
Peygamberimiz’in (asm) bütün hadislerinde tüm insanlık için rehber olacak nurlu reçeteler buluyoruz. Fakat bazen nadirattan olarak ilk bakışta insana garip görünen ve aklın tam kavrayamadığı hadislerle de karşılaşıyoruz. Üstelik bu hadislerin sahih ve muteber hadis kitaplarında geçtiği ve büyük hadis imamlarının onları sağlam hadislerden olarak kabul ettiğini görüyoruz. Bu durumda bir Müslüman ola...
Cenab-ı Hakk'a malûm ve ma’ruf ünvanıyla bakacak olursan, meçhul ve menkûr olur. Çünkü, bu malûmiyet, örfî bir ülfet, taklidî bir sema'dır. Hakikatı ilâm edecek bir ifâde de değildir.
Burada anlatılmak istenen nedir? Neden haşa Allah’ı (c.c) bilemeyiz ve o bilinemez deniyor? Halbu ki kendisini tanıtmak için birçok peygamber ve kitaplar gönderen Allah (c.c) madem bilinmeyecekse neden bu kadar çok ...
Bir gün Medine sokaklarında hz. Muhammed ashabı ile dolaşıyormuş. Bir kadın, karşılarına çıkmış ve evini şereflendirmeleri için kendisine and verip ricada bulunmuş bu yürekten daveti kabul edip eve girmişler bakmışlar ocakta ateş yanmakta ve çocuklar bunun etrafında oynamaktalar kadın şöyle sormuş: Ey Allah'ın resulü Allah mı kullarına daha merhametlidir, yoksa ben mi çocuklarıma daha merhametliyi...