Arama sonuçları: 213 sonuç bulundu.

"Bu hılletin üssül’esâsı, samîmî ihlâstır. Samîmî ihlâsı kıran adam, bu hılletin en yüksek kulesinin başından sukūt eder. Gāyet derin bir çukura düşmek ihtimâli var. Ortada tutunacak yer bulamaz." Üstadımızın burada çukurdan maksadı nedir? Ortada tutunacak yer bulamaz derken, o çukura düşen kişi için hiç ümidin olmadığınımı anlatmak istiyor.?
"bütün ulûm-u hakikiyenin esası ve madeni ve nuru ve ruhu; marifetullahtır ve onun üssü'l-esası da iman-ı billahtır." (Sözler) Marifetullahın üssü'l-esası iman-ı billah ne demek? İman-ı billah içinde marifetullah diyor, buna bazıları şu manayı getriyorlar. Allah'a inandıktan sonra Allahı tanımak mı? yoksa Allah'ı tanıyarak Ona iman etmek mi? yani Allahın varlıgını kabul ettirmek için marifetullah ...
Muhakematta Makasıd-ı esasiye ve anasır-ı asliye dörttür, denilmiş. Onlar da, ispat-ı Sâni-i Vâhid ve nübüvvet ve haşr-i cismanî ve adalettir. İşaratu'l i'cazda Fatiha tefsirinin başında Adalet ile İbadeti bir sayılmış.Mesnevi-i Nuriye 14.Reşhada Ubudiyet ile Tevhid bir sayılmış aralarındaki farklar nelerdir izah eder misiniz?
"İkinci yol, îmân-ı bilgayb cihetinde, sırr-ı vahyin feyziyle, burhânî ve Kur’ânî bir tarzda, akıl ve kalbin imtizâcıyla, hakkalyakîn derecesinde bir kuvvet ile, zarûret ve bedâhet derecesine gelen bir ilmelyakîn ile hakāik-i îmâniyeyi tasdîk etmektir. Bu ikinci yol, Risâle-i Nûr’un esası, mayası, temeli, ruhu, hakîkati olduğunu hâs talebeleri görüyorlar. Başkaları da insafla baksalar, Risâle-i Nû...
11. Şua da geçen "bütün fenalıkların ve günahların ve şerlerin mayası esası ademdir" cümlesini izah eder misiniz?
"Arkadaş! Bir nev’in efradı arasındaki tevafuk ve bir cinsin envâı arasında âzâ-yı esasiyede bulunan müşabehet, sikkenin ittihadına, kalemin vahdetine delâlet ettiklerinden anlaşılıyor ki, bütün mütevafık ve müteşabihler, yani birbirine benzeyen çokluk, bir Zât-ı Vâhidin eser-i san’atıdır." Mesnevideki bu paragrafı izah edebilir misiniz?
Mektubatta şöyle bir yer var: "Eğer yalan söylemişse, beni riyadan ve riyanın esası olan şöhret-i kâzibeden kurtarmaya yardımdır." Üstad'a atılan bir iftiranın, onun riyadan kurtulmasına sebep olmasını izah eder misiniz? 
Bediüzzaman hazretlerinin Kur'an'dan istifade ederek belirlediğim dediği acz, fakr, şefkat ve tefekkür tariki ile hatveler arasında nasıl bir bağlantı var?
Tarîk-i Nakşî de dört şeyi bırakmak lazım. Hem dünyayı, hem nefis hesabına ahireti dahi hakiki maksad yapmamak, hem vucudunu unutmak, hem ucba, fahra girmemek için bu terkleri düşünmemek.. Risale- nurda ise "Acz-mendi tarikinde dört şey lazımdır: Fakr-ı mutlak, acz-i mutlak, şevk-i mutlak, şükr-ü mutlak ey aziz!" şeklinde geçen esasları acıklar mısınız?
"Allah Tealaya nisbetle kabih yoktur" ne demektir? İzah eder miisniz?