Tarîk-i Nakşî de dört şeyi bırakmak lazım. Hem dünyayı, hem nefis hesabına ahireti dahi hakiki maksad yapmamak, hem vucudunu unutmak, hem ucba, fahra girmemek için bu terkleri düşünmemek.. Risale- nurda ise "Acz-mendi tarikinde dört şey lazımdır: Fakr-ı mutlak, acz-i mutlak, şevk-i mutlak, şükr-ü mutlak ey aziz!" şeklinde geçen esasları acıklar mısınız?
Mecmuatü'l-Ahzab nedir? Ehl-i sünnetçe muteber midir?
Sevgili Peygamberimiz (sav) bir hadisinde, akraba ile münasebeti kesenlerin Berat Gecesinde Cenab-ı Hakk'ın o kimselerin yüzüne bakmayacağını söylemiştir. Akrabalarımız kötü ise bu durumda ne yapmamız gerekir?
Akrebiyet ve kurbiyeti açıklar mısınız?
Allah kâinatı dünyayı, insanı yaratmadan önce ne yapıyordu? Bu tür sorular aklımıza geliyor. Nasıl düşünmeliyiz? İzah eder misiniz?
Allah namına vermek ve Allah nâmına almak ne demektir?
Rabbimiz Kur'ân-ı Kerim'de kâfirler istemese bile nurunu tamamlayacağını vadediyor. Risale-i Nurlar'da ise Üstadımızın 'beşerin başına acele bir kıyamet kopmazsa' ifadelerine rastlıyoruz. Rabbimizin Kur'ân'da kesin olarak geçen vaadini ve Üstadımızın bu ifadelerini nasıl değerlendirmeliyiz? Bu konuya doğru bakış açısı nasıl olmalıdır?
Bazı kimseler Allah'a ulaşmaya sadece üç vesile vardır diyorlar. Bunlar; Esmaül Hüsna, Dua ve Salih Amelin olduğu ifade ediliyor. Allah'a sadece bu üç vesile ile mi ulaşılır, başka vesileler de var mıdır? Sünnet-i Seniye bir vesile değil midir?
Ku’ân-ı Kerim’de Cenab-ı Hakk “Bana dua edin, size cevap vereyim.” buyuruyor. Hâlbuki bazen duamız kabul olmuyor?
Mesnevi Nuriyede “Eğer o dünyaya ait faideler ve menfaatler o ubudiyete ve o virde veya o zikre illet veya illetin bir cüzi olsa o ubudiyeti kısmen iptal eder, belki o hasiyetli virdi akim bırakır, netice vermez.” diye geçiyor. Mesela Cevşenül Kebir'de çok güzel dualar var, hoşumuza gitti. Gerçekten ben bunları istemeliyim veya bunlardan korunmalıyım diye düşündük ve okuduk. Allah'ın rızasını düşü...