Sevgili Peygamberimiz (sav) bir hadisinde, akraba ile münasebeti kesenlerin Berat Gecesinde Cenab-ı Hakk'ın o kimselerin yüzüne bakmayacağını söylemiştir. Akrabalarımız kötü ise bu durumda ne yapmamız gerekir?
İslâm dininde akrabalık bağını koparmak uygun değildir. Zira Kur’ân-ı Kerimde “Ve onlar ki, Allah’ın birleştirilmesini emrettiği şeyi (akrabâlar ve Mü’minler arasında olması gereken bağı) birleştirirler; Rablerinden korkarlar ve hesâbın kötüsünden endişe ederler.”[1] Diye buyurulmuştur.
Sizin hassas davranarak bu konuda yanlış yapmamak üzere bir yol aramanız çok güzel bir davranış.
İslâmiyet, akrabalar arasındaki ilişkilerin sağlam, sıcak ve devamlı olmasına, akrabaların birbirine maddi ve manevi olarak destek olmalarına çok önem vermektedir.
Kur`ân-ı Kerîm ve sünnet-i seniyyede akrabaya karşı iyilik yapmamızı isteyen emirler, ahlâksız ya da dinsiz olan akrabayı ayırmamıştır. Konuyla ilgili bazı hadis-i şerifler şöyledir:
Peygamberimiz (s.a.s.) buyurur ki: "Rahim (akrabalık), Allah'ın rahmetinin eserlerindendir. Kim bu bağı korursa, Allah ona merhamet eder. Kim onu koparırsa, Allah da ondan ihsan ve rahmetini keser." (Buhârî Edeb, 13)
"Akrabalarıyla ilişkiyi kesen Cennet'e giremez" (Buhârî, Edeb, 11 ) Hadis-i şeriflerden anlaşılacağı üzere akrabaya İslâmî akîde gereği yakınlık duymak, onların yardımlarına her zaman koşmak, sık sık ziyaret etmek, uzakta bulunanları arayıp sormak, onlarla haberleşmek şarttır.
Ancak akrabalarımız bizlere kötülük yapıyorlarsa, öncelikle onlardaki menfi görüşleri ve ahlakları tebliğ yoluyla gidermeye çalışmalıyız. Kur'ân’ın ve sünnetin yoluna sevk etmeliyiz. Muhatabımız bizim bütün ısrarlarımıza ve çabalarımıza rağmen kendi bildiğinden vazgeçmiyorsa, sohbet türü ilişkileri minumum düzeye indirilmeli, kısa görüşmeler ve selamlaşmalarla bitirilmeli, mümkünse maddî yardımlarını almamalı, maddi noktadan destek verebilecek güçteysek vermeliyiz. Bedenen bir mesafe koymak gerekse de kalben bir mesafe koymamalı, hayır dua etmeye devam etmeliyiz.
[1] Ra’d suresi,21. Ayet