Arama sonuçları: 83 sonuç bulundu.

“Evet, insanın yediği yemekler, biri gıda, diğeri tefekküh ve meyve olmak üzere iki kısımdır. Birinci kısım, tekerrür ettikçe memnuniyet verir, kuvvet verir, kat kat teşekkürlere sebep olur. İkinci kısmın tekerrüründe usanç, teceddüdünde lezzet vardır.” (İşarat-ul İcaz Bakara suresi sayfa 26) Paragrafta geçen "tekerrüründe usanç, teceddüdünde lezzet vardır" ifadesini anlayamadık, hem tekrar he...
Bedîüzzaman Hazretleri İşarat’ül İ’câz adlı eserini, Birinci Dünya Savaşı devam ederken, cephede, hem de avcı hattında ve düşmanın top gülleleri arasında fırsat buldukça yanındaki bir talebesine yazdırmıştır. Benzeri görülmeyen böyle bir işe ve böyle şartlar altında niçin teşebbüs etmiştir?
"Keza zalike(ذَلِكَ) zat ile sıfatı gösteren bir işaret olduğu itibariyle hem Kuranın azametine, hem azameti isbat eden sıfat-ı kemâliyeye işaret eder. Zalike(ذَلِكَ), işaret-i hissiyeye mahsus (hususi olma, sat harfi ile) iken, işaret-i akliyede kullanılması, tazim ve ehemmiyeti ifade ettiği gibi, makul olan Kur'an’ı mahsus (his yani beş duyu organına hitap eden, sin harfi ile yazılır) suretinde ...
Allah u Teala'nın Kelam sıfatını nasıl anlamalıyız? Kelam sıfatı muhale, ademe tecelli eder mi? 
Kainatta her maddenin her canlının ve her şeyin bir eşi var. Öyleyse (haşa) Allah'ın da bir eşi var sorusu aklımıza gelirse cevabı nasıl olurdu?
Kur'ân'ın manaları ezeli olarak Allah'ın ilim sıfatında bulunur. Ayrıca ilim sıfatından ayrı olarak Kelam sıfatında da bulunur mu? İzah eder misiniz?
Bir tefsirde Fatiha suresinde geçen "Melik O’nun zâtına, mâlik ise fiiline ait sıfatlardır." böyle bir ibare geçiyor. Tam anlayamadım açıklayabilir misiniz? Melik sıfatı da Malik sıfatıda fiilinde değil midir? Birinin zatında diğerinin fiilinde olmasını sağlayan fark nedir?
Arş-ı Azam deyince ne anlamalıyız? Arş ile Arş-ı Azam arasında fark var mıdır?
Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin hayatını kısa bir şekilde özetler misiniz?
İşaratü'l-İ'caz'da Fatihanın tefsirinde, besmeledeki "b harfinden müstefad olan esteinu veya örfen malum olan eteyemmenü" diyor. "estein ve eteyemmenü" besmelenin neresindedir? Ayrıca oradaki, "Besmelenin car ve mecruru bile hiç bir şeye muhtaç değildir cümlesini izah eder misiniz?