Bediüzzaman Hazretleri'nin "Maksadda ittihad lazımdır. Meslekler ve meşreblerde ittihad mümkün olmadığı gibi, caiz de değildir" sözünü nasıl anlamak gerekir?
Bediüzzaman Hazretlerinin meşrutiyet için mücadele ettiğini savunanlar, bugün Risale-i Nur talabelerinin siyasetten uzak durması gerektiğini de savunuyorlar. Siyasetten uzak kalan Müslümanlara meşrutiyetin bugünkü cumhuriyetin ne faydası olacak? Şeriat nasıl gelir?
2. Şua'da geçen Mevlana Hazretlerine air farsça ibarenin manası şöyle verilmiş: "Evliyaullahın ayaklarına tuzak olan, esma ve sıfat-ı ilahiyenin tecelliyatıdır. O tecelliyat, hakikati görmeyen halka, hayalat kabilinden gelir" Bu sözü izah edebilir misiniz?
Peygamber Efendimiz (asm)'a mevlid okunması hakkında Bediüzzaman Hazretleri'nin görüşü nedir?
Üstad Bediüzzaman, mezheblerin hikmetini anlatırken, "şafi mensuplarının daha çok köylerde yaşadığını ve mezhebin bazı kurallarının buna göre şekillendiğini, Hanefi mezhebinde bulunanlar ise genelde şehirli olduğunu ve bazı kurallarının buna uygun geldiğini" izah ediyor. Bu noktadan, köyde ve bedeviyete yakın yaşayan birinin Şafi Hazretlerine mi uyması gerekiyor? Mezhep doğuştan gelen bir durum mu...
Her yüz senede müceddid gönderilmesi ile alakalı hadisteki yüz sene ne ile ölçülür? Said Nursi Hazretleri'nden sonra müceddid gelecek mi?
İhlas Risalesi'nde geçen, "Bilirsiniz ki, Hazret-i Ali Radıyallâhü Anh o mu‘cizevârî kerâmetiyle; ve Hazret-i Gavs-ı A‘zam, o hârika kerâmet-i gaybiyesiyle, sizlere bu sırr-ı ihlâsa binâen iltifât ediyorlar ve himâyetkârâne teselli verip, hizmetinizi ma‘nen alkışlıyorlar.
Burada Hz.Ali'nin mucizevari kerameti ile Gavs-ı Azam'ın keramet-i gaybiyesi nedir ve manen alkışlamaları nası oluyor?
Münacatü'l-Kur'ân'ın kaynağı nedir? Hz. Osman'a ait olduğunu söylediği Said Nursi Hazretleri, bu eseri hangi kitaptan almış?
"... Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın din-i hakikîsini İslâmiyet'in hakikatıyla birleştirmeye çalışan hamiyetkâr ve fedakâr bir İsevî cemaatı namı altında ve "Müslüman İsevîleri" ünvanına lâyık bir cem'iyet...": Bu tabiri açıklarmısınız?
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri Kastamonu Lahikası adlı eserinde, İkinci Dünya Savaşı sırasında suçsuz yere öldürülen Hristiyan siviller için "şehid hükmündedirler" diyor. Ehli Sünnet inancına göre şehid sayılmak için müslüman olmak şart değil mi? Bu mevzuyu açıklar mısınız?