"Erkân-ı imaniyenin hakaikini gözle görüp, melâikeyi, Cenneti, âhireti, hattâ Zât-ı Zülcelâli gözle müşahede etmek, kâinata ve beşere öyle bir hazine ve bir nur-u ezelî ve ebedî bir hediye getirmiştir..." (Sözler)
Cenab-ı Hak cismani değildir, onu göz ile görmek ne demektir?
Cennette istediğimiz herhangi birşeyi dileyebilir miyiz, mesela bir karakteri?
Cennette ne yapacağız? Canımız sıkılmaz mı?
Cennette deniz var mıdır?
Cennette günah işlemek var mı? Adem babamız ile Havva annemiz orada nasıl günah işlemişler?
Vakıa suresi 35,36,37 ve Rahman s. 56,57 -70,71-74,75 ve Nebe s. 31,32,33,34 bu ayetlerde aklıma takılan, sanki cennette erkeğe sunulan kadınlar var. Haşa kadının değer ve kıymeti nerede? Erkek üstünlüğü mü var? Neden bu şekilde yazılmış. Kadına verilen değeri biliyorum ama bu ayetleri okuyunca işin içinden çıkamıyorum.
Cennette zaman kavramı olacak mı? Zira dünyada zaman ve mekan ile kayıtlı olan insan cennette bir çok nimete mazhar olacak ve bu mazhariyet için zaman kavramı ortadan kalkacak mı? Aynı anda birden çok yerde olmak ile mekandan bir nebze kurtulma gibi.
Uzun yıllar önce ölen birisi bir sebeple mezarından çıkarıldığında cesedin bozulmadığının görülmesi, ama çıkarıldıktan sonra çürümeye başlamasının sebebi ne olabilir? Ayniyle vaki bir olaydır.
Büyük Cevşeni Ahmed Hüsrev Efendi mi yazmıştır? Hat olarak
Mealli Cevşenül Kebirin 3. sayfasında mealen "Ey her türlü esarete son verip esirleri hürriyetine kavuşturup salıveren" cümlesini nasıl anlamalıyız?