Risale-i Nurda geçen muhakkikin, evliya, asfiya ve şüheda tabirlerine örnek vererek izah eder misiniz?
Sadece la ilahe illallah demek kurtuluş için yeterli midir? Yani Allah’ın birliğini kabul eden fakat Peygamberimizi kabul etmeyen kimse âhirette kurtulabilir mi?
"Muhyiddin gibi ulûm-u İslâmiyenin bir mucizesi bulunan bir zâtı tezyifte haksızdır." Burada "Muhyiddin-i Arabi'nin bir mucizesi" diye geçiyor; mucize sadece peygamberlere has iken, bu ifadeyi nasıl anlamamız gerekir?
"Çünkü işlediğimiz her bir günah, kafamıza giren her bir şüphe kalp ve ruhumuza mütemadiyen yaralar açıyor.” Cümlesinde geçen "kafamıza giren her bir şüphe" ifadesini açıklar mısınız?
Hayrat vakfı camiası olarak Üstad Bediüzzamanın yolu olan hatt-ı Kuran üzerinde kararlılıkla durduğunuzu biliyoruz. Ancak neşriyat olarak Osmanlıca-Latince eserde bastığınızı görüyoruz. Nur cemaatine mensup bazı gruplar bu konuda ilk önce taviz verilmediğini sonra ise latince basma noktasında bir yol izlendiğini söylüyor. Hayrat neşriyatın Latince mukayeseli eser basmasındaki sebep nedir?
Nur Talebeleri'nin latin alfabesine karşı duruşunda değişiklik var mı? Risalelerin Omanlıca-latince mukayeseli olarak basılması hizmetin bu duruşunda bir gerileme anlamına gelmez mi?
Ehl-i iman hanımların vasıfları nelerdir?
Bir mümin, diğer bir mümine kin ve adavet, düşmanlık ederse nasıl bir zulüm etmiş olur?
"...Ma‘lûmdur ki, adâvet ve muhabbet, nûr ve zulmet gibi zıddırlar." Uhuvvet Risalesinde geçen bu cümleyi izah edebilir misiniz?
Müminin ölümü nasıl olacak, azab çekecek mi?