Soru

Mukayeseli Eser

Hayrat vakfı camiası olarak Üstad Bediüzzamanın yolu olan hatt-ı Kuran üzerinde kararlılıkla durduğunuzu biliyoruz. Ancak neşriyat olarak Osmanlıca-Latince eserde bastığınızı görüyoruz. Nur cemaatine mensup bazı gruplar bu konuda ilk önce taviz verilmediğini sonra ise latince basma noktasında bir yol izlendiğini söylüyor. Hayrat neşriyatın Latince mukayeseli eser basmasındaki sebep nedir?

Tarih: 5.02.2022 12:58:24
Okunma: 583

Cevap

Nur Talebelerinin hatt-ı Kuran'ı muhafaza etmek noktasında latin harflerine karşı kararlı duruşu aynen devam etmektedir. Temel tercihlere ve esaslara dayalı böyle önemli bir konuda değişen bir şey olamaz. Bir bid'anın bid'alığı ve ona karşı nur talebelerinin sergilediği duruş zamanla ortadan kalkmaz.

Mukayeseli nüshalarda önemli olan bakış açısıdır. Yapılan bu çalışmanın neye hizmet ettiği asıl önemli olandır. Mukayeseli olarak hazırlanan risaleler Osmanlıcayı bilen kimseler için çıkarılmadı. Osmanlıcayı yeni öğrenen ve geliştirmek isteyen kimseler için bu çalışma yapıldı. Osmanlıcaya revaç vermek ve kolay olduğu noktasında kanaat vermek için bu çalışma planlandı. Bu çalışmanın latin harflerini şirin göstermek dikkatleri oraya çekmek gibi bir hedefi olmadığı aşikardır.

Bir sayfada hatt-ı Kur'an, diğer sayfada latince olursa, bu hal toplumda hangi tercihe katkı sağlar ve hangisini insanlara fark ettirir ve hangisinin gelişimini arttırır? Elbette nazarları hatt-ı Kur'an'a çevireceği açıkça ortadadır.

Zaten Nur hizmetinde latinceye hiç müsaade yokmuş gibi bir önkabul de yoktur. Nitekim, "Yeni hurufa zaruret derecesinde (mecburiyet miktarınca) müsaade olur" diye Bediüzzaman Hazretleri'nin Kastamonu Lahikası'ndaki yazılı beyanı talebelerince yıllardır bilinmekte ve zaten öyle değerlendirilmektedir.

Nur Talebelerinin nazarı şudur: Nur Talebeleri kendileri hatt-ı Kur'anla okur ve yazar. Üstadlarının işaret ettiği üzere en mühim vazifelerinden birini hatt-ı Kuran'ı muhafaza olarak bilirler. Cemaat haricinde olup nur hizmetini yeni tanıyacak durumda olanlara, bu hizmetin ehemmiyetini anlayıncaya kadar latinceden okumaya izin vardır. Anladıktan sonra ise, onu da hatt-ı Kur'ana teşvik etmek vazifeleridir.

Bediüzzaman Hazretleri Üstadımızın bu duruşunu esas tutan Husrev Efendi Hazretleri, "Risale-i Nur'u anlayıncaya kadar yeni harflerden verin okusunlar. Ne zaman anladılar, artık onlara Kur'an yazısını öğretin." mealindeki beyanları ile bu düsturu hayatı boyunca uygulamıştır.

 


Yorum Yap

Yorumlar