İnsanların fıtratlarının farklı farklı olduğunu biliyorum. Bu fıtrat nesilden nesile aktarılan bir şey midir? Şayet öyleyse o zaman toplumların da bir fıtratı olması gerekir değil mi? Mesela Türk milleti fıtrat itibariyle cesurdur diyebilir miyiz? Yani çevresel faktörlerden bağımsız olarak.
"İhlâsı kazanmanın ve muhafaza etmenin en müessir bir sebebi, rabıta-i mevttir. Evet, ihlâsı zedeleyen ve riyâya ve dünyaya sevk eden tûl-i emel olduğu gibi, riyâdan nefret veren ve ihlâsı kazandıran, rabıta-i mevttir."
Tul-u emel nasıl olur da insanı riyaya sevk eder. Tul-u emel ile riya arasında nasıl bir bağlantı var? Tul-u emel insanı dünyaya sevk eder de riyaya nasıl bulaştırır?
Bazı evlerde kıbleye doğru tuvalet yapılmış. Biz de kiracıyız günahı var mı?
24. sözün 5. dalının ikinci kinci Meyvesinde geçen "Ey nefis! Ubudiyet, mukaddeme-i mükâfat-ı lâhika değil, belki netice-i nimet-i sâbıkadır. " ifadesini genel olarak anlamaktayız. Fakat cümlenin tam olarak çevirisini yapamıyoruz. Bu cümlenin izahını yapabilir misiniz?
Biz 2 yıllık evliyiz 1 tane evladımız var. eşimle severek evlendik. Fakat aynı zamanda kaçarak evlendiğimiz için aile problemlerimiz oluştu. Eşim 15-20 günlük evliyken aramızda çıkan tartışmadan dolayı çok sinirlenip 3 defa boş ol dedi. Ama istemeyerek söyledi. Sonra pişman oldu. Biz hocaya danışıp tekrardan imam nikahımızı kıydırdık. Zaman geçti eşim askere gitti. O sıra ben de hamileydim. Eşim ...
Üstad Hazretleri, hayatnın Eski ve Yeni Said dönemlerini etraflıca Risale-i Nurlar'da ve tarihçesinde izah etmiş. Fakat üçüncü bir Said döneminden de kısaca bahs ediyor. Üçüncü Said dönemi nasıl bir dönemdir? Bir kısım insanlar bu dönemde siyasetle alaka kurduğunu söylüyorlar. Bu iddia doğru mudur?
Şu anda gündemde olan bu savaşta, Rusların Ukrayna'ya yaptığı zulümlere ortak olamamak için Ukrayna taraftarı olmak uygun mudur? Yoksa Bediüzzaman hazretleri gibi ikinci dünya savaşına taraftar olamamak için hiç takip etmemek mi lazımdır?
Esselamu aleyküm, hayırlı çalışmalar olsun. Kıymetli risaleonline ekibi, Allah'ın rahmeti, bereketi üzerinize olsun.
"Hatta hukemâ ve ulemâ-yı zâhiriyyûn dahi, o letâif-i aşerenin pencereleri veya numûneleri olan havâss-ı hamse-i zâhire ve havâss-ı hamse-i bâtına ile o letâif-i aşereyi, başka bir sûrette hikmetlerine esas tutmuşlar." 16.Mektub'ta geçen bu cümlede, "ulema-i zahiriyyun" tabiri var...
Ülfetin hayatımızda çok büyük tahribatı var. Bizler bu ülfete karşı nasıl kendimizi muhafaza eder, ruhtaki heyacan ve cevelanımzı nasıl diri tutabilriz? Bununla ilgili Risale-i Nur'dan nasıl istifade edebiliriz?
"Şu çirkin, ölü, câmid ve çoğu kışır olan dünyada hüsün ve cemâl, yalnız göze güzel görünüp ülfete mâni olmazsa yeter." "Ülfete mâni olmazsa" ne demektir? açıklar mısınız?