İnançsız bir kişi yanımıza gelse ve müslüman olmak istediğini söylese, ancak biz nefsimize uyup tembellik edip ona yardım etmesek dinden çıkar mıyız?
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri Kastamonu Lahikası adlı eserinde, İkinci Dünya Savaşı sırasında suçsuz yere öldürülen Hristiyan siviller için "şehid hükmündedirler" diyor. Ehli Sünnet inancına göre şehid sayılmak için müslüman olmak şart değil mi? Bu mevzuyu açıklar mısınız?
"Muhakkakki namaz, mü'minler üzerine vakitleri belirli (bir farz) olarak yazılıdır." 21.Söz'ün başına geçen bu âyette Müslüman kelimesi yerine neden mü'min kelimesi kullanılmıştır? Müslüman ve mü'min kavramlarının izahını yapar mısınız?
Uhuvver Risalesinde geçen, "Hakikat nazarında zulümdür" ifadesini nasıl anlamalıyız? Burada geçen hakikatten maksat nedir?
Lemalar 128.sayfa ilk paragrafta; mesela müslümanları teknoloji ya da mimari vs. yönünden gelişime teşvik etmek yanlış mı olur? Üstad Hazretlerinin terakkiyat ve asayişi te’min etme olarak gördüğü yol nedir?
En'am suresi 163. ayette Hz. Peygamber efendimiz “Ben Müslümanların ilkiyim" diyor. A'raf suresi 143 te ise Hz.Musa "ben iman edenlerin / müminlerin ilkiyim" diyor. Nasıl anlayalım?
Bu zamanda muta nikahı olur mu?
"Bu gibi vesvese ehl-i İtizale lâyıktır. Çünki onlar derler: "Medar-ı teklif olan ef'al ve eşya, kendi zâtında, âhiret itibariyle ya hüsnü var; sonra o hüsne binaen emredilmiş veya kubhu var; sonra ona binaen nehyedilmiş. Demek eşyada, âhiret ve hakikat nokta-i nazarında olan "hüsün ve kubh zâtîdir; emir ve nehy-i İlahî ona tâbi'dir."" (21. Söz)
Yukarıdaki yeri izah eder misiniz?
Mutlak yokluk var mıdır? İzah eder misiniz?
Üstad Bediüzzaman kendi nefisne hitaben, "müzekkâ olmadığın için" diyor. Bunu nasıl anlamamız gerekir?