Bir kısım insanlar güvercin ile dinazorların dna yapılarının aynı olduğunu, dinazorların evrimleşerek güvercin olduğunu iddaa ediyorlar. Bu insanlara mukni izahat nasıl yapabiliriz?
"Hem, anlarsın ki, şu fânî masnuât fenâ için değil. Bir parça görünüp, mahvolmak için yaratılmamışlar. Belki, vücudda kısa bir zaman toplanıp, matlûb bir vaziyet alıp; tâ sûretleri alınsın, timsâlleri tutulsun, mânâları bilinsin, neticeleri zaptedilsin. Meselâ, ehl-i ebed için dâimî manzaralar nesc edilsin, hem âlem-i bekâda başka gâyelere medâr olsun." izah eder misiniz?
Bediüzzaman hazretleri Kastamonu Lahikasında "Feraizi işleyen kebairi terk eden inşallah kurtulur" diyor. Ancak Asayı Musa mecmuası 11. şua 4. meselesinde ise; "hatta bir ehli keşif ve tahkik bir yerde 40 vefiyattan yalnız birkaç tanesi kazandığını sekeratta müşahede etmiş, ötekiler gayb etmişler," diyor.(camii cemaati diye biliyorum yanlış değilsem) Bu iki parça birbirine zıt gibi duruyor. izah...
Nur Külliyatı’nda geçen tabiiyyun, maddiyyun, sofestai, maddeye ezeliyet verenler gibi cereyanları kısaca izah eder misiniz?
"Bir ferd bir nev hükmüne geçer." İzah eder misiniz?
Cenabı Hakk'ın efal, esma, sıfat ve şuunatının birbirleriyle münasebetlerini izah edermisiniz?
Münazaratta geçen fikr-i infiradi ve tasavvur-u şahsi ifadelerini örneklerle izah eder misiniz?
"Yahudi milleti hubb-u hayat ve dünyaperestlikte ifrat ettikleri için, her asırda zillet ve meskenet tokadını yemeye müstehak olmuşlar. Fakat bu Filistin meselesinde; hubb-u hayat ve dünyaperestlik hissi değil, belki enbiya-yı Benî İsrailiyenin mezaristanı olan Filistin, o eski peygamberlerin kendi milliyetlerinden bulunması cihetiyle, bir cihette bir ehemmiyetli hiss-i millî ve dinî olmasından, ç...
Şu cümleyi izah edebilir misiniz? "Ancak o rahmetin şe’nindendir ki, firâk-ı ebedîyi hicrân-ı lâyezâlîye, hicrân-ı lâyezâlîyi firâk-ı ebedîye ve adem-i mutlakı da her ikisine musallat eder ki, o firâkların, o hicranların kökleri ortadan kalksın."
"Fıtrat yalan söylemez. Bir çekirdekteki meyelân-ı nümüv der: “Ben sünbülleneceğim, meyve vereceğim.” Doğru söyler. Yumurtada bir meyelân-ı hayat var. Der: “Piliç olacağım.” Biiznillâh olur. Doğru söyler. Bir avuç su meyelân-ı incimâd ile der: “Fazla yer tutacağım.” Metîn demir, onu yalan çıkaramaz. Sözünün doğruluğu demiri parçalar. Şu meyelânlar, irâdeden gelen evâmir-i tekvîniyenin tecellîlerid...