Soru

Big Bang Teorisi İslam Esaslarıyla Örtüşüyor mu? / Hudus Delili

Big Bang İslamiyet'te var mıdır?  Bizim inanç esaslarımızla çakışıyor mu? İzah eder misiniz? 

Tarih: 26.02.2025 11:57:34

Cevap

Big Bang ve Hudûs Delili

Hudûs Delili: Kâinatın sonradan yaratıldığını ve bunun bir yaratıcıya işaret ettiğini savunan bir delildir. Kısaca şu şekilde ifade edilir: Sonradan meydana gelen her şeyin bir yaratıcısı vardır. Kâinat da sonradan yaratılmıştır. Öyleyse onu bir yaratan vardır. O da Allah’tır. Kelâm ilminde hudûs delili, evrenin yaratılmış olduğunu ispat etmek için kullanılır.

Big Bang Teorisi: evrenin bir başlangıcının olduğunu savunarak hudûs delilini destekleyen bir bilimsel gelişme olarak görülebilir. Ancak bilim, "Evrenin sebebi nedir?" sorusuna cevap vermez. İslam ise bu soruya "Allah yaratmıştır." şeklinde kesin bir cevap sunar.

Materyalist düşünce, 20. yüzyıla kadar evrenin ezelî olduğunu ve bir başlangıcının bulunmadığını iddia ediyordu. Hatta filozof Kant, "Kâinatın bir başı ve sonu var mı?  Zamanın bir başı ve sonu var mı?” sorusunun bilinemeyeceğini öne sürmüştür. Ancak 20. yüzyılda ortaya konan Büyük Patlama (Big Bang) Teorisi, kâinatın yoktan yaratıldığını bilimsel olarak ispatlamıştır ve bu gerçek tüm bilim dünyasında kabul görmüştür.

1920’li yıllarda astronomi alanında yapılan gözlemler, galaksilerin birbirinden uzaklaştığını göstermiştir. Bilim adamları bu uzaklaşmadan yola çıkarak kâinatın genişlemekte olduğunu, dolayısıyla kâinatın da bir zamanlar olmadığını büyük patlamayla ortaya çıktığını ispat ettiler. İlk zamanlarda ateist bilim adamları bu görüşe karşı çıktıkları halde sonradan bütün bilim adamları (ateistler dahil) bu görüşü kabul etti. Neticede genişleyen evren artık bir model değil, bilimsel çalışmalarla ispat edilmiş bir hakikattir. Big bang daha önce kabul edilen “durağan evren” anlayışını da yıkmış oldu. Bu olay Allah’ın varlığını da ortaya koyuyordu. Çünkü, kâinat yoktan yaratıldı ise olmayan kâinatın -Madde’nin- kendi kendini var edemeyeceği ve onu bir yaratanın olması gerektiği aşikardır. Dolayısıyla “big bang” ile dinlerin, “kâinat, yoktan yaratılmıştır.” İddiası, bilim tarafından ispatlanmış oluyordu. Böylece, hudûs delili, bilimsel bulgularla desteklenmiş oldu. Evrenin yoktan yaratıldığını gösteren bu bilimsel gelişme, materyalist görüşleri çürütmüştür ve İslam’ın kâinatın başlangıcıyla ilgili öğretileriyle örtüşmüştür.

Big Bang’in Kur’ân’daki İşaretleri

Big Bang Teorisi’nin bazı yönleri Kur’ân-ı Kerim’deki ayetlerle paralellik göstermektedir:

1. Evrenin başlangıçta tek bir bütün olduğu ve sonradan ayrıldığı:

“İnkâr edenler, gökler ve yer bitişik iken onları ayırdığımızı ve her canlıyı sudan yarattığımızı görmezler mi? Hâlâ inanmayacaklar mı?” (Enbiyâ, 30)

2. Evrenin sürekli genişlediği:

“Göğü kudretimizle biz kurduk ve şüphesiz biz genişletmekteyiz.” (Zâriyât, 47)

Bu ayetler, modern bilimsel keşiflerle büyük ölçüde uygunluk gösterir.

Ehl-i Sünnet’in Big Bang’e Bakışı

Ehl-i Sünnet âlimleri, Big Bang Teorisi’nin, evrenin bir başlangıcının olduğunu göstermesi yönüyle İslam inancıyla çelişmediğini belirtmişlerdir. Ancak, bu teorinin materyalist yorumları reddedilmiştir. Big Bang, evrenin bir başlangıcı olduğunu gösterir, ancak başlangıcın sebebini açıklamaz.

Materyalist yorumlar, bu sürecin tesadüfen ve kendi kendine gerçekleştiğini iddia etmiştir. İslam’a göre ise, hiçbir şey kendi kendine var olamaz, her şeyin mutlaka bir yaratıcısı vardır. Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyrulur: "O, göklerin ve yerin eşsiz-örneksiz yaratıcısıdır; bir şeyin olmasını dilediğinde ona 'Ol!' der, hemen oluverir." (Bakara, 117) Big Bang Teorisi Allah’ın yaratma fiilinin bir tezahürü olarak yorumlanabilir.


Yorum Yap

Yorumlar