Mehdi'nin manevi makamı hakkında Üstad Bediüzzaman Hazretleri'nin görüşü nedir?
Mesnevî nuriyede üstad hazretleri: "İmâm-ı Rabbânî’nin (ra) dediği gibi, melikin atiyyelerini ancak matiyeleri taşıyabilir." Sözüyle neyi ifade ediyor?
20. Sözde geçen, "Kur’ân, şahs-ı Âdeme melâikelerin itâat ve inkıyâdını ve şeytanın tekebbür ve imtinâını zikretmesiyle, nev‘-i beşere kâinâtın ekser maddî envâ‘ları ve o envâın ma‘nevî mümessilleri ve müekkelleri musahhar olduklarını ve nev‘-i beşerin hâssalarının bütün istifâdelerine müheyyâ ve münkād olduklarını ifhâm etmekle beraber; o nev‘in isti‘dâdâtını bozan ve yanlış yollara sevk eden me...
Masiva olarak adlandırdığımız Allah'tan gayrısı olanlar için mahluk yani yaratılan kavramı kullanmak doğru olur mu? Diğer bir açıdan var olan yani mevcud olan her şey aynı zamanda mahluk mudur? Mesela irade noktasında kesbimizin veya tasarrufumuzun olduğunu söylüyoruz fakat vücud-u haricisinin olmadığına itikad ediyoruz. Yahut vücud-u ilmi gibi farklı vucüd nevleri oması gibi?
"1400 yıl önceki mucizelere şahitlik etmemiş kişilere biz mucizeler indirdik demek saçma değil mi? Ben şahitlik ederim ki diyerek bu mucizelere inandığını belirtmek bir nevi yalan değil mi" diyen birine nasıl cevap verilir?
16. Lem'a'da, "çocuğun umum efrad-ı beşeriyeye karşı birer alâmet-i farikası bulunan yalnız hakikî sîma-yı vechiyesini keşfedemez." denilmiş. Hakikî sîma-yı vechiyeden kasıt nedir? İkinci olarak: "Çocukların sîma-yı maddî ve manevîlerinde iki cilvesi var: Birisi vahdetini..." diye başlayan bahsi açıklar mısınız?
"Hatta insanın mütenevvi‘ hissiyât-ı şedîdesi, o isti‘dâd-ı muhabbetin istihâleleridir." Ne demek. Misalle izah eder misiniz?
"Evet, Kur’ân’da Zât-ı Ahmediye’ye (asm) en büyük makam vermek ve "dört erkân-ı îmâniyeyi" içine almakla, لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ rüknüne denk tutulan مَحَمَّدٌ رَسُولُ اللّٰهِ hakîkati, risâlet-i Muhammediye (asm) kâinâtın en büyük hakîkati; ve Zât-ı Ahmediye (asm), bütün mahlûkātın en eşrefi; ve hakîkat-i Muhammediye (asm) ta‘bîr edilen küllî şahsiyet-i ma‘neviyesi ve makam-ı kudsîsi, iki ci...
Ve keza, "Musibet taammüm ettiğinde elem hafif olur. Ben de emsalim gibiyim" diye yine yük altından kaçar. Fakat, musibet âmm olduğunda, elemi muzaaf olur, kat kat ziyade olur. Çünkü, kendisi gibi akrabası, ahbâbı da o musibete dahildir. Çünkü, insanın ruhu, ebnâ-yı cinsiyle alâkadardır. Ne kadar umumî olursa, o kadar da elemi fazla olur. ( Mesnevi Nuriye, Zeylü’z-Zeyl, osmn. 139)
Üstadımız bu pa...
Namazın bizim manevi latifelerimizin gıdası olduğunu ve namazı terkedenlerin zamanla dini başka emirlere de uzaklaştığı ve uymalarının zorlaştığını okuyoruz. Diğer taraftan nefse en zor gelen şeyin açlık olduğu ve orucun nefis terbiyesinde önemli olduğunu da biliyoruz. Peki nasıl oluyor da tüm yıl boyunca namazı terkeden veya sadece cuma namazını kılanlar Ramazan orucunu tam olarak ve şevkle t...