Birisi hakkında aklımıza kötü düşünceler gelse, bir müddet veya hemen sonra o düşünceleri iyiye çevirmeye çalışsak veya aklımızdan defetmeye çalışsak, yine de düşündüğümüz veya hissettiğimiz için suizan yapmış olur muyuz?
Diyelim ki bir insanın babası kendi adına şirket kurarak kredi çekiyor ve ödemiyor. Ve o para ile ev alıyor. Bu ev önce kendisini sonra da çocuklarının oluyor, miras kalıyor. Bu durumda mirasçılara bu ev helal olur mu? Onlar da günahkâr olurlar mı? İslâm'a göre evlatları nasıl hareket etmelidir?
Öldükten sonra hayırsız evladın günahları anne ve babanın defter-i amaline yazılır mı?
Bediüzzaman Hazretleri Tevafuklu Kur’an-ı Kerim’in basımı için Altın biriktirmiş. Bu altınlar onun vefatından sonra Hayrat Vakfı Kurucusu Ahmed Hüsrev Altınbaşak’a teslim edilmiş. O da bu altınlar ile Hayrat Vakfını kurmuş. Tevafuklu Kur’an-ı Kerim basımı nasıl olmuş ve bunlar doğru mudur? İşin aslı nasıldır?
Camiler de ezan okunduktan sonra farklı bir yerde farklı bir cemaat de namaz kılınacağı esnasında tekrar ezan okumak gerekiyor mu?
"Amelinizde rıza-yı İlahî olmalı. Eğer o razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer o kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok. O razı olduktan ve kabul ettikten sonra, isterse ve hikmeti iktiza ederse, sizler istemek talebinde olmadığınız halde, halklara da kabul ettirir, onları da razı eder. Onun için, bu hizmette doğrudan doğruya yalnız Cenab-ı Hakk'ın rızasını esas maksad yapmak gerek...
Hüsrev Efendi Hazretleri, ömrünün sonuna kadar risalelerden kaç nüsha yazmış? Kur'ân-ı Kerîm'i 9 defa yazmış (Allah ondan razı olsun). Fakat risalelerden kaçar cilt yazmaya muvaffak olmuş?
Bediüzzaman Hazretleri vefat ettikten sonra yerine bıraktığı Hüsrev Efendi'ye kimler yardımcı olup yanında yer almışlardır?
"Bundan sonraki kısım bütün ömrümde görmediğim dehşetli ve semli bir hastalık içinde yazılmıştır. Kusuratıma nazar-ı müsamaha ile bakılsın. Hüsrev münasib görmediği kısmı ta'dil, tebdil, ıslah edebilir." Burada Üstadımızın Hüsrev Efendi'ye verdiği ta'dil ve tebdil etme izni sadece Risale-i Nur'un bu kısmı için mi geçerlidir, yoksa Risale-i Nur'un geneli için geçerlidir?
Bazı büyük Nur Talebeleri'nin, Üstad Bediüzzaman'ın vefatından sonra kendi yerine bıraktığı Hüsrev Efendi'yle birlikte hareket etmemelerini nasıl değerlendirmeliyiz? Yine, Lahika mektublarında, "vekil, varis, rükün" gibi ifadelerle yer alan bazı kimselerin Husrev Efendi aleyhindeki tutumlarını delil olarak gösterenlere nasıl cevap verilebilir?