İçtihad kapısı kapanmış mıdır? Risale-i Nur bu hususa nasıl cevap veriyor?
- İhlas risalesinde “ istemeyen bir arkadaşınızla yaptırması. Üstad hazretleri burada ne kast ediyor anlayamadım. İstemeyen derken nefsimiz istemediği bir arkadaşı mı kast ediyor, Anlatmak istemeyen bir arkadaşı mı kast ediyor yoksa başkaca bir şey mi? Ayrıca kimi kast ediyorsa neden istemediği mühim değil midir acaba. Belki kendisini yetersiz görüyordur. Bu durumda ne yapmak gerekir?
"İki günü eşit olan ziyandadır." cümlesini açıklar mısınız?
Dini konularda bilgimiz olmakla birlikte bunları uygulamakta gösterdiğimiz gevşeklik neyin alametidir? Buna riyakarlık denebilir mi?
İmandan sonra en mühim esas namaz ise, Kastamonu Lahikasında geçen “ Kur’an-ı Hakîm’in nazarında imandan sonra en ziyade esas tutulan takva ve amel-i salih esaslarını düşündüm” cümlesini nasıl anlamalıyız? Bu cümleye göre imandan sonra en mühim esas haramlardan ve yasaklardan kaçınmak, yani takvadır anlamı çıkar mı?
Ben yirmili yaşlarda bir gencim. İmani olarak (namaz , kur-an okumak ,cevşen okumak , risale-i nur yazısı ... ) gibi işlerde belirli bir süre aksatmadan çok güzel bir şekilde devam ediyor iken aradan fazla bir süre geçmeden imanımda zayıflama, çok fazla günahlara ve haramlara dalma, malayani işlerde çok vakit geçirmek gibi bir durum meydana geliyor. Ben bu durumdan nasıl kurtulabilirim? Imanımı n...
Doğru yerler doğru şekilde kazanılır. Biz imtihanı haksız acılarla yani çektiğimiz acılara sabrederek kazanmışsak, o imtihan ya da o imtihanı yapan bizim gönlümüzü nasıl kazanacak? Cennete çektigimiz acılardan dolayı kabul ediliyorsak, o cennet bizi hak edecek mi? Haksız acının doğru mükafatı olmaz, haksızlığı olur! Biz cenneti kazanmak için kendimizi haksızlığa kurban mı ediyoruz da bize uğradığ...
"Zira hayat-ı dünyeviyesine lazım olan amel iktidar cihetinde en edna bir serçe kuşuna yetişemez" izah eder misiniz?
"Ve kezâ, insanın vücûdunda birkaç dâire vardır. Çünki insan hem nebâtîdir, hem hayvânîdir, hem insanîdir, hem îmânî. Tezkiye muâmelesi bazen tabaka-i îmâniyede olur. Sonra tabaka-i nebâtiyeye iner. Bazen yirmi dört saat zarfında her dört tabakada muâmele vâki‘ olur." Cümlesine göre bu dairelerin tezkiyesi ne surette yapılır, açıklayabilir misiniz?
"Eğer insan ainedarlığını yaptığı esma-i ilahiyeyi bilmez, okuyamaz, bihaber yaşar ise, yani kendini okuyamaz ise, hayvan ya da cansız hükmünde insan olmak, yani adı insan ama hükmen hayvan ve camid hükmünde olmak ihtimali var." Bilmana Risale-i Nur'da geçen bu manaları nasıl anlamalıyız?
Nasıl o esmayı okuyamayan insanı hayvan hükmünde kabul edeceğiz? Bu ne demektir?