Risale-i Nur'da Birinci Söz'de geçen; "Ta bütün kâinatın dilenciliğinden ve her hadisatın karşısında titremeden kurtulasın." Cümlesindeki kâinatın dilenciliği ve titreme ifadesinden ne anlamamız gerekir?
"Evet, nasıl ki hüsün elbette bir âşık ister. Taam ise aç olana verilir."
29.sözde geçen bu ifadeyi konuyla bağlayamadık halbuki üstad kainattaki bu tezyinatın, mehasinin ve kemalatın enzarı için meleklerin insanların ve cinlerin gerekliliğinden bahsederken yukarıdaki cümlede sanki bizim enzarımız için de kainatın varlığı gerekli görülmüş gibi bir mana çıkıyor.
Tabiat risalesinde, tabiat için kullanılan "kör ve sağır" ifadelerini nasıl anlamalıyız?
Namazı tadil-i erkan ile kılmak ne demektir? Namaz surelerini eksiksiz okumak da buna giriyor mu? Eğer okuma hataları namazı bozuyorsa, bu güne kadar kılınan namazları kaza etmek mi gerekir?
Taha suresi 51. ayeti açıklayabilir misiniz?
Tahkiki imanı elde etmek için neler yapılmalıdır?
Tahkiki imanın elde edilip edilmediği nasıl anlaşılır?
Takva, vera ve zühd hakkında bilgi verir misiniz?
Risale-i Nur talebesinin hizmetteki sadakati nasıl olmalıdır? Hizmetteki abilerimizin ve Üstadlarımızın sadakat ile ilgili misallerini verebilir misiniz?
Esma’yı sitte risalesinde(30. Lema), Kuddüs isminde, "tanzif" fiili "münazzifi" (temizleyeni) gösterdiği halde neden "nazife" yani Kudüs’e (temize) gidiyoruz? Ve tanzif eden naziftir diyoruz. Tanzif eden münazziftir dememiz gerekmez mi? Diğer isimler için de de buna benzer bir usul takip ediliyor. Kendinde olmayan bir sıfatı başkasına verememek nasıl oluyor? Bunu nasıl delillendirebiliriz? Temizle...