Bediüzzaman Hazretleri'nin kullandığı mühür, sikke, tuğra, hatem vb. ifadeler ne demektir? İkinci hüccet-i imaniyyede geçen sikke-i kudret ve turre-i fıtrat nedir? Örnek vererek izah eder misiniz?
Mühür, Üzerine bir kimse, makam veya kuruluşun ismi kazınmış olan ve basıldığı kâğıt vb. yerde bıraktığı iz, imzâ yerine geçen mâden, plastik vb. den yapılmış damga, kaşe…[1]
Turra veya tuğra, padişahların imzası olarak bilinen ve onların hükümranlıklarını temsil eden bir semboldür.[2]
Sikke, mâdenî paralar üzerine vurulan ve paranın nerede üretildiğini gösteren resmî damga…[3]
Hatem, sahibinin ismini ya da işaretini taşıyan ve mühür olarak kullanılan bir yüzük…[4]
Öncelikle şunu ifade edelim ki Bediüzzaman Hazretleri; Risale-i Nur'da sikke, damga, turra ve mühür gibi tabirleri müteradif olarak ve bir kelime zenginliği olarak kullanmaktadır. Aralarında lügat olarak illa ki küçük farklar vardır. Fakat genel bir anlam ile bu mezkûr ifadeler; Allah'a has olan, sadece O'nun irade ve kudretiyle vücuda gelen, O'ndan başkasının yapamayacağı gibi manaları anlatmak için kullanmaktadır. Allah’ın kudretinin, Allah’ın ilminin, Allah’ın rahmetinin mührü, sikkesi, tuğrası demek o fiili yapanın Allah olduğuna; onun rahmetinin, iradesinin, kudretinin eseri olduğuna bir telmihtir. Yani mahlukatın her birinde öyle bir sanat, öyle bir intizam, öyle bir ahenk, öyle bir ilim vb. görünür ki bu ancak Rabbimizin mührüdür, ondan başkası bu işi yapamaz demektir.
Bir mektubun altına tuğra vurulduğunda o mektubun hangi padişaha ait olduğunu gösterir. Bir belgeye mühür vurulduğunda o belgeyi gönderenin kim olduğu anlaşılır. Yahut bir resmin altına imza atıldığında o ressamın eseri olduğu anlaşılır. Aynen öyle de Cenab-ı Hakk’ın birçok isim ve sıfatlarının tezahürü ile yarattıkları üzerinde gözüken sanat, rahmet, intizam, dakiklik o işin yapanın yani Allah’ın bir mührü, tuğrası ve sikkesidir.
Soruda sorulan Sikke-i Kudret ifadesi Allah’ın kudretinin imzasını, mührünü; "Sikke-i fıtrat" ise Allah’ın yaratma işindeki mührünü ifade ediyor.
Örnek vermek gerekirse yeryüzünün herhangi bir yerindeki aynı cinsteki çiçeğin yapısının, sanat değerinin, renginin, şeklinin ve özelliklerinin aynı olması onun aynı elden çıktığını ispat eder. Bir tohumun bir yerden başka bir yere birileri tarafından götürülüp ekilmesi bu gerçeği hiçbir zaman değiştirmez. Örnek olarak bilgisayarlarda veya telefonlarda kullandığımız exel, whatsapp, twiter, Windows gibi bazı programlar vardır. Bu programların her birinin kendisine ait bir çalışma sistemi, her birinin kendisine ait hususi bir yazılımı vardır. Bu yazılımlar bir kişi veya firma tarafından oluşturulmuştur ve telif hakları da onlara aittir. Bizim o programları dünyanın farklı yerlerinde farklı telefon ve bilgisayarlara yüklememiz ve kullanmamız o programların sahibini değiştirmez. Aynen bunun gibi yeryüzündeki aynı cinsteki bütün çiçekler de benzer şekilleriyle, renkleriyle, kokularıyla, sanatının aynı mükemmellikte oluşuyla aynı sanatkârın eseri olduğunu ispat eder.
Bu örnekleri kâinatta bulunan her şey ile kıyaslayabiliriz.
[1] https://lugatim.com/s/M%C3%9CH%C3%9CR%E2%80%93M%C3%9CHR
[2] https://lugatim.com/s/TU%C4%9ERA
[3] https://lugatim.com/s/S%C4%B0KKE
[4] https://lugatim.com/s/H%C3%82TEM