İtikad dairesi ve Muamelat dairesinin hükümleri bazen birbirine karıştırılıyor. Bu iki daireye örnekler vererek açıklayabilir misiniz?
“ Azametli bahtsız bir kıt‘anın, şânlı tâli‘siz bir devletin, değerli sâhibsiz bir kavmin reçetesi, ittihâd-ı İslâmdır.” Cümlesini açıklar mısınız; "kıt'a", "devlet" ve "kavim" hangileridir?
Ben yaklaşık 3 aydır etrafımda bulunan herkese çok ama çok iyi davrandım. Hiçbirine kötü söz söylemedim, hep yardımcı oldum, yardım isteyene koşarak gittim. Hiç bir karşılık beklemedim. İşin açıkçası ve dürüstçesi; ben iyi biri olmak istiyorum. Ama ne zaman böyle olmak istesem biri karşıma çıkıyor ve birşey diyor ve ben de iyi biri oldum da ne oldu diyorum kendime.Bunu niye diyorum kendime bilmiyo...
İyilik içinde muaccel (peşin) bir mükafat ve fenalık içinde muaccel bir ceza bulunması hakikatine örnekler verebilir misiniz?
"Türk unsurunda ebedi kabil-i iltiyam olmamak suretinde bir inşikak çıkacak" bu cümlede ifade edilen inşikak istikbal için bir haber midir?
Bedüüzzaman hazretleri "Gençlik Rehberi" adlı eserinde bazı gençlerin 50 sene sonraki hallerini bir sinema gibi gördüğünü ve bir kısmının kabir azabı çektiğini beyan ediyor. Bu gerçek mi? Günümüzde kabir azabının olup olmadıgı hakkında tartışmalar oluyor. Bu konuda bilgi verirmisiniz?
İmanla kabre girdi ve sevapları fazla ise cennet bahçelerinden bir bahçe; İmansız öldü ise cehennem çukurlarımdan bir çukurdur. Soru) İmanla kabre giren fakat günahları sevaplarından fazla olan kulların kabirdeki halleri nasıldır?
Gençlik rehberinde Üstad Kabre giden 3 yoldan bahseder. Bu üç yoldan 3.sü anlatılırken, yani inancı olmadan Kabre girenlerin akıbeti anlatılırken şöyle bir cümle geçiyor: "Öyle inandığı ve itikad ettiği için cezası olarak aynını görecek." Yani yokluğa inanan insanlar, yok olmakla mı cezalandırılacaklar? Bu kısmı izah eder misiniz?
Kabir azabını hakeden biri, sürekli azab mı görür? Azabı hangi şekillerde olur?