Bediüzzaman'ın Çanakkale'de İngiliz saflarında bize karşı savaşan Anzakların (Avustralya ve Yeni Zellanda askerlerinin) şehid olduğuna dair bir sözü var mı?
Bediüzzaman Hazretleri Risale-i Nur'un birçok yerinde, asker misali üzerinden hakikatleri anlatmaktadır. Sebebi nedir? Acaba bunun manevi bir sebebi var mıdır?
Yani, “Benim amcam, pederimin kardeşi Abbâs’ın oğullarında Hilâfet-i İslâmiye devam edecek. Tâ deccâlın; o hilâfet, yani saltanat-ı hilâfet, deccâlın muharrib eline geçecek.” Yani uzun bir zaman, beş yüz sene kadar hilâfet-i Abbâsiye vücûda gelecek ve devam edecek. Sonra Cengiz ve Hülâgū denilen üç deccâldan birisi, o saltanat-ı hilâfeti mahvedecek ve deccâlâne İslâm içinde hüküm sürecek." Şualar-...
Risale-i Nur'da özellikle Lahikalarda Karye-i İrfan tabiri çoklukla geçiyor. Burası neresidir?
Kadınlar için tesettür risalesi var. Erkeklere de İslami giyim konusunda bir risale var mı? Sakal ile ilgili bir şey var mı? İslami giyim nasıl olmalı?
"Te’lîfinden otuz dört sene sonra, Münâzarât nâmındaki esere baktım, gördüm ki, Eski Saîd’in o zamandaki inkılâbdan ve o muhîtten ve te'sîrât-ı hâriciyeden neş’et eden bir hâlet-i rûhiye ile yazdığı bu gibi eserlerinde hatîât var. O kusûrât ve hatîâttan bütün kuvvetimle istiğfâr ediyorum ve o hatîâttan nedâmet ediyorum."
Kastamonu Lahikasında (s. 94) geçen bu kısmı nasıl anlamalıyız? Burada kaste...
Risale-i Nurun santrali olan Sabrinin mektubunda iki nokta nazarı dikkati celb etti. Birincisi risale i nurun yüksek talebelerine ve erkânlarına izin ve icazet noktasıdır. Madem risale i nurun şahsı manevisi onları çok zaman dairesinde muhafaza edip çalıştırmıştır. Elbette o sebatkar haslara icazet vermiş. İzni onlarla beraberdir. Bende ondan icazet alıyorum. Şimdilik bu nokta yeter. (Kastamonu la...
Risale i Nur'da 27. Söz'de “Eğer desen hak bir olur. Nasıl böyle dört ve on iki mezhebin muhtelif ahkâmları hak olabilir” diye geçiyor. Buradaki on iki mezheb hangi mezheblerdir ve imamları kimlerdir? Hanefi, Şafii, Hanbeli ve Maliki mezhepleri haricindeki bu hak mezheblerin tabi’ olanları kalmış mıdır? Eğer kalmışsa dünyanın hangi bölgelerinde yaşamaktadırlar?
Risale-i Nur'da 10. Hüccetin başındaki hadis-i şerifin ismi azam mertebesini taşımasını nasıl anlamalıyız?
"Bütün tefsirlerde görünen ve sarahat, işaret, remiz, îma, telvih, telmih gibi tabakalarla müfessirînin beyan ettikleri manalar, kavaid-i Arabiyeye ve usûl-ü nahve ve usûl-ü dine muhalif olmamak şartıyla, o manalar, o kelâmdan bizzât muraddır, maksuddur." (İşarat-ül İ'caz, 7)
Bu cümleye istinaden sual etmek isterim ki, Risale-i Nur da bu neviden bir tefsir midir? Yani işaret, remiz, îma, telvih,...