"Türk unsurunda ebedi kabil-i iltiyam olmamak suretinde bir inşikak çıkacak" bu cümlede ifade edilen inşikak istikbal için bir haber midir?
Bedüüzzaman hazretleri "Gençlik Rehberi" adlı eserinde bazı gençlerin 50 sene sonraki hallerini bir sinema gibi gördüğünü ve bir kısmının kabir azabı çektiğini beyan ediyor. Bu gerçek mi? Günümüzde kabir azabının olup olmadıgı hakkında tartışmalar oluyor. Bu konuda bilgi verirmisiniz?
İmanla kabre girdi ve sevapları fazla ise cennet bahçelerinden bir bahçe; İmansız öldü ise cehennem çukurlarımdan bir çukurdur. Soru) İmanla kabre giren fakat günahları sevaplarından fazla olan kulların kabirdeki halleri nasıldır?
Kabir azabını hakeden biri, sürekli azab mı görür? Azabı hangi şekillerde olur?
Kabir başında Kuran okuyan bir kadının sesi kabirdeki erkeklere gider mi, gitse caiz midir?
Kabz ve bast halleri tam olarak nedir? Bu haller olmuşsa eğer ne yapmamız gerekiyor?
Risalelerde ata kazayı bozar, kaza da kaderi bozar ibareleri geçiyor. Burada bozmak tabiri değişmek manasında anlaşılıyor. Ama kader defteri olan Levh-i Mahfuz değişmez diyoruz?
1. Bir otobüs düşünün. içinde onlarca kişiyle şaranpole yuvarlanıp bazıları vefat ediyor. Bazıları da yaralı olarak kurtuluyorlar. Otobüsün şaranpole yuvarlanma işini Allah mı yapıyor. Yani Allah o anda şoförun iradesini mi alıyor. Ölenler ve yaralananların kaderi bu şekilde mi oluşuyor?
2. Bir katil düşünün bir de maktul. Katile öldürme meylini veren Allah mıdır? Yani öldürme şartlarını Allah mı...
Kader Allah'ın bilmesi diyoruz ancak Allah aynı zamanda her şeyin yaratıcısı. Yani "O dilemezse biz isteyemeyiz."(insan suresi) O zaman nasıl mesul oluyoruz? Bizim cüzî irademiz var diyoruz ama bizim isteğimizi de yaratan Allah, yani o bizim iyiyi seçmemizi dilese biz iyiyi seçeriz, kötüyü seçmemizi dilese kötüyü seçeriz. O zaman nerede kaldı benim mesuliyetim?
Kader ve kazada, atânın hükmü nedir? Levhi mahfuzda var olan bir şey atâ ile değişir mi? Mesela sadaka belayı def eder. Hadisinde sadakanın kaderde var olan bir belayı değiştirdiği söylenebilir mi? Eğer levhi mahfuzda bir değişme olduğunu söylersek, bu durum Cenabı Hakkın her şeyi bilmesi gerçeğiyle zıt düşmez mi?