Ben bu lafı duyduktan sonra çoğu kişinin dini inancını araştırmaya başladım. Çünkü eğer bu kişi Müslüman değilse ve ben buna Müslüman gözüyle bakmış olursam veya kâfir dememişsem kafire kafir dememiş olurum ve kendim kafir olurum mantığına düştüm. Bu durum aşılamaz hale geldi, küfre düşerim diye korkuyorum ve bir yandan da bir kimse bir Müslümana kâfir derse kendisi kâfir olur hadisi aklıma geliyo...
Kafir birisini sevmekte bir sakınca var mı? Onun afvolması için, daha doğrusu hidayete gelmesi için dua edilebilir mi?
''Tartıları ağır gelenler, işte onlar kurtuluşa ermiş olanlardır. '' , ''Tartıları hafif gelenler, işte onlar, kendilerine yazık edenlerdir, cehennemde temellidirler.” (Mü'minun, 102, 103)
Ayette tartıları hafif gelenler derken kafirlerin amelleri varmı ki hafif gelsin? Küfre girmekle her amelleri sıfırlanmıyor mu veya tartıları ağır gelseydi nasıl olacaktı? Eğer bu ayet müminlere ise, müminler ...
"Hâşiye: Kur’ân-ı Hakîm, kâfirlerin küfriyâtlarını ve galîz ta‘bîrâtlarını ibtâl etmek için zikrettiğine istinâden, ehl-i dalâletin fikr-i küfrîlerinin bütün bütün muhâliyetini ve bütün bütün çürüklüğünü göstermek için, şu ta‘bîrâtı farz-ı muhâl sûretinde titreyerek kullanmaya mecbûr oldum." (Sözler)
Yukarıda geçen; Kuranda kafirlerin küfürleri nasıl geçiyor. konuyla ilgili olarak izah eder misi...
"Hakiki imanı elde eden adam kainata meydan okuyabilir" cümlesini nasıl anlamak gerekir?
Allah’ın varlığını kısaca nasıl ispat ederiz?
"Evet, Muhammed’in (a.s.m.) getirdiği nur ile kâinatın mâhiyeti, kıymeti, kemâlâtı ve içindeki mevcudatın vazifeleri ve neticeleri ve memuriyetleri ve kıymetleri bilinir, tahakkuk eder." izah eder misiniz?''Kainatın mahiyeti'' ifadesinden ne anlamalıyız?
"Bu kâinât, o kadar ma‘nîdâr ve muntazamdır ki, mücessem bir kitâb-ı Sübhânî ve cismânî bir Kur’ân-ı Rabbânî ve müzeyyen bir saray-ı Samedânî ve muntazam bir şehr-i Rahmânî suretinde görünüyor." Bu cümleyi açıklayabilir misiniz?
Kainatın ölçüsü nedir? Yani neye göre değerlendirilmeli? Örneğin; bize göre sert olan bir taş bir gergedan için yumuşak olabilir. Ya da, dünyamız bize göre çok büyük, evrene göre çok küçük, Rabbimiz için ise küçük büyük farksız vs. Kainattaki herhangi birşey değerlendirirken ölçü ne olmalı.?
"Sadakalar (zekâtlar), Allah'dan bir farz olarak ancak, fakirlere, yoksullara, (zekâtı toplamak için me'mur kılınmakla) onun üzerine çalışanlara, kalbleri (İslâm'a) ısındırılacak olanlara, (âzâd edilmek üzere efendisiyle belli bir bedel karşılığında anlaşmış olan) kölelere, borçlulara, Allah yolunda olanlara ve yolda kalmışlara mahsustur. Ve Allah, Alîm(menfaatinize olanı hakkıyla bilen)dir, Hakîm...