Arama sonuçları: 1124 sonuç bulundu.

11. Lem'a'da,  “Muhabbetullah, Sünnet-i Seniyyenin ittibaını istilzam edip intac ediyor.” deniyor. Sünnete uymadığımız gâfil anlarımız muhabbetimizin yanlış yolda olduğu zamanlar mı? O anların özrü olabilir mi? O anları da kurtarmak mümkün olabilir mi?
11. Lem'ada geçen, "Tabakāt-ı evliyâ içinde en parlağını ve en haşmetlisini ve en letâfetlisini ve en emniyetlisini, sünnet-i seniyeye ittibâı, esâs-ı tarîkat ittihâz edenleri gördüm." cümlesini nasıl anlamalıyız? Bazı evliyalar sünneti esas yapmamışlar mı?
Sarık sarmanın sünnet olduğunu biliyoruz Elhamdullilah. Lâkin 1-) Amr b. Hurays (ra) : Allah Resûlünü minberde, başında siyah bir sarık varken gördüm. Sarığın iki ucunu iki omuzu arasına sarkıtmıştı. (Ebû Davûd, Libas 24; Beyhakî, es-Sünen, 3/246) 2-) İbnu Ömer (ra): Resulullah (asm) başına sarık sardığı zaman, ucunu iki omuzu arasından sarkıtırdı. (Tirmizî, Libâs 12) 3-) ve 3-) Resulullah (asm) e...
Sünnet-i seniyeyi herkes yaşayabilir mi?
Risale-i nurda çocuk terbiyesi nasıl anlatılmaktadır? Üstad Bediüzzaman Hazretleri çocuk eğitimine yönelik bizlere neler tavsiye etmektedir?
29. sözde, 'Suret kalınlaştıkça, hakikat inceleşir.' deniliyor. Suret kalınlaştıkça, Hakikatın esrarı ziyadeleşmez mi? İzah eder misiniz?
Üstadımızın, "Sanemperestliği şiddetle Kur’ân men ettiği gibi, sanemperestliğin bir nevi taklidi olan suretperestliği de men eder." diye bahsettiği suretperestlik ne demektir, izah edebilir misiniz?
Risale-i Nur'da Birinci Söz'de geçen; "Ta bütün kâinatın dilenciliğinden ve her hadisatın karşısında titremeden kurtulasın." Cümlesindeki kâinatın dilenciliği ve titreme ifadesinden ne anlamamız gerekir?
"Evet, nasıl ki hüsün elbette bir âşık ister. Taam ise aç olana verilir." 29.sözde geçen bu ifadeyi konuyla bağlayamadık halbuki üstad kainattaki bu tezyinatın, mehasinin ve kemalatın enzarı için meleklerin insanların ve cinlerin gerekliliğinden bahsederken yukarıdaki cümlede sanki bizim enzarımız için de kainatın varlığı gerekli görülmüş gibi bir mana çıkıyor. 
"1-Senin vücudun kainatla, hususen rızık münasebetiyle, hususen beka-yı nev' itibarıyla alakadardır. Ve alış verişi vardır. 2-Senin vücudunda çalışan zerreler, o münasebeti bozmamak ve o alakadarlığı kırmamak için dikkat ediyorlar. Ve öylece ihtiyatla ayaklarını atıyorlar. Güya bütün kainata bakıyorlar. Senin münasebetini kainatda görüp, öylece vaziyet alıyorlar. 3-Sen zahiri ve batıni duyguları...