Sarık sarmanın sünnet olduğunu biliyoruz Elhamdullilah. Lâkin 1-) Amr b. Hurays (ra) : Allah Resûlünü minberde, başında siyah bir sarık varken gördüm. Sarığın iki ucunu iki omuzu arasına sarkıtmıştı. (Ebû Davûd, Libas 24; Beyhakî, es-Sünen, 3/246) 2-) İbnu Ömer (ra): Resulullah (asm) başına sarık sardığı zaman, ucunu iki omuzu arasından sarkıtırdı. (Tirmizî, Libâs 12) 3-) ve 3-) Resulullah (asm) efendimizin bir vali tayin edeceği zaman sarığı sağına sarkıttığına dair hadisler var.
Sual: Bazı kişiler sarığı iki kürek arasına sarkıtmanın daha kuvvetli hadis olduğunu söylüyor, hangisi daha faziletlidir? Sağa sarkıtmak mı, arkaya doğru sarkıtmak mı?
Sarığın ucunu hem sağdan hem de arkadan sarkıtmak hakkında hadisler vardır.
Abdurrahman bin Avf’tan şöyle rivayet edilmiştir:
“Rasulullah (sav) bana sarık sardı ve taylasanını önüme ve arkama sarkıttı.” [1]
“Resulullah (sav) bir vâliyi ona sarık sarıp, ucunu sağ taraftan kulağa doğru sarkıtmadan tayin etmezdi.” [2]
İbn Ömer (ra)den “Nebi (sav) nasıl sarık sarardı” diye sordum. İbn Ömer şöyle dedi: Başına sarığı sarar, ona bir kuyruk yapar ve sonra arkasından sarkıtırdı.[3]
“Sarık sarınız! Çünkü o meleklerin nişanı, alâmetidir. (Sarığı sardıktan sonra) arkanızdan sarkıtınız.[4]
Sevgili Peygamberimiz (sav) sarığının ucunu kimi zaman da sarkıtmamıştır.
İbn Ebî Şerîf, İmam-ı Nevevî’nin Şerhu’l-Mühezzeb’inden şu nakli yapmaktadır: “Sarığı, bir kısmını sarkıtarak da sarkıtmayarak da sarmak caizdir. Bunların hiçbirinde bir kerahat yoktur.”[5]
Özetle; sarkıtma veya sarkıtmamayla yahut omuz kemikleri arasına sarkıtmak veya sağa doğru sarkıtmak ile ilgili rivayetler var; bunların yasak olduğunu ifade eden bir nass yoktur.
Burada zikredilenlerden anlaşılacağı üzere Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) sarığın sarılma şekli ile ilgili bir çok farklı tarzı ümmetine göstermiştir. Bunlardan hangisine uyulursa sünnete ittiba edilmiş olur.
Genel manada sarıkla ilgili daha birçok Hadîs-i Şerîf ve büyüklerden nakledilen sözler vardır. Bize düşen bu bilgilerle amel etmektir. Bununla birlikte bilhassa sarık gibi İslâm şiarı vasfiyyeti taşıyan[6] ve unutmaya yüz tutmuş sünnetleri ihya etmek Müslümanlar olarak hassaiyet göstermemiz gereken bir konudur.
Sarık sünneti hakkında bakınız;
https://risale.online/soru-cevap/sarik-sunneti
[1] Ebu Davud, c 4, s. 341
[2] Feyzu’l Kadîr, c 5, s.192
[3] Beyhaki, Şuabu İman.c.5.s.174
[4] Beyhaki. Şuabu iman. c.5, s.176
[5] İbn Ebî Şerîf, Savbü’l-Ğamâme, Dâru’l-Beşâiri’l-İslâmiyye, 1. Baskı, Beyrut 2004, s. 43
[6] el-Kettânî, ed-Di’âme, Matba’atü’l-Feyhâ, Şam 1342, s. 14