Risale-i Nur'da geçen, "İnsan santral gibi bütün hılkatin nizamlarına ve fıtratın kanunlarına ve kainattaki nevamisi- ilahiyenin şualarına bir merkezdir." cümlesini nasıl anlamamız gerekir?
"Evet Cenâb-ı Hak, senin ibâdetine muhtaç değil. Hem hiçbir şeye muhtaç değil. Fakat sen ibâdete muhtaçsın. Sen ma‘nen hastasın. İbâdet ise, senin ma‘nevî yaralarına tiryâk hükmünde olduğunu, çok risâlelerde isbat etmişiz." 23. Lema'nın Hatimesinde geçen bu cümleye göre insanın manen hasta olmasını nasıl anlamalıyız?
"Îsevîlik dini tasaffî ederek ve hurâfâttan tecerrüd edip İslâmiyet’e inkılâb edeceği bir sırada; nasıl ki Îsevîlik şahs-ı ma‘nevîsi, vahy-i semâvî kılıcıyla o müdhiş dinsizliğin şahs-ı ma‘nevîsini öldürür." bu cümledeki 'İsevilik dininin tasaffi etmesini' nasıl anlamalıyız?
İlgili paragraf bağlamında açıklar mısınız?
Hutbe-i Şamiye'de İslâm âleminin manevî hastalıklarından olan ye's yani ümitsizlik hastalığı ve reçetesi anlatılmaktadır. Bu konunun anlatıldığı 2. Kelime'yi kısaca izah eder misiniz?
Ortalama yaklaşık 4-5 aydır aksilikler peşimi bırakmıyor. Maddi ve manevi zarara uğradım. Bunda da bir hayır var nasip buymuş diyorum. Fakat son günlerde hemen hemen hergün bir aksilik oluyor, neye niyet etsem bir aksilik çıkıyor. Bunun için ne yapabilirim. Dinimizce hangi hareket uygun olur. Lütfen bu durum için yardım eder misiniz?
İkindi ve sabah namazlarından sonra okuduğumuz Tercüman-ı İsm-i Azam duasının farklı nüshaları mı vardır? Hayrât Neşriyat dışındaki yayınevlerinin bastığı Büyük Cevşenlerde, "Sübhâneke Yâ Tâlibu Teâleyt, Yâ Matlûbu Ecirnâ Minennâr..." gibi bazı bölümler yok. Bunun sebebi; bu kısımları Üstad Hazretleri'nin, Hüsrev Efendi'ye hususi ekletmesi midir yoksa nüsha farklılıkları falan mı var?
Aynı şekild...
"İşte beşerin, sanat ve fennin imtizacından süzülen, maddi ve manevi fevkalade hassasiyetinden tezahür eden ispirtizma." (Zülfikar)
İspirtizma nasıl sanat ve fen oluyor. İspirtizmanin sanat ve fenden süzülmesi ne demek?
İştirak-i a'mal düsturunu nasıl anlamalıyız? Şirket-i maneviyeye girenlerin yaptıkları ibadetler, hizmetler az çok fark etmeksizin yekün sevaplar herkesin defter-i a'maline aynı mı girer?
Üstadımız (ra) Bir izahında "Kader ve cüz-i ihtiyarî, İslâmiyetin ve imanın nihayet hududunu gösteren, hâlî ve vicdanî bir imanın cüzlerindendir. Yoksa ilmî ve nazarî değillerdir." derken, başka yerde "Kader, ilim nevindendir. İlim, mâlûma tâbidir. "buyuruyor.Kadere biryede ilmi değildir denilirken, diğer yerde ilim nevindendir denmesini izah edermisiniz?
Risâle-i Nûr'da ""Her şey kaderle takdir edilmiştir. Kısmetine râzı ol ki, rahat edesin." şeklinde bir cümle geçmektedir. Kaderin ilim nev'inden olduğunu biliyoruz. Ancak burada takdir etmekten bahsediliyor. Takdir etmek ise, irade ve kudret ile olur. Halbuki, kader sadece bilmekti. İkisini nasıl tevfik edeceğiz. İkinci sorum ise: Bu hükmü hayatımıza nasıl tatbik edebiliriz. Çünkü geçmişte elde ed...