Soru

İsevilik (Hristiyanlık) Dininin Tasaffi Etmesi

"Îsevîlik dini tasaffî ederek ve hurâfâttan tecerrüd edip İslâmiyet’e inkılâb edeceği bir sırada; nasıl ki Îsevîlik şahs-ı ma‘nevîsi, vahy-i semâvî kılıcıyla o müdhiş dinsizliğin şahs-ı ma‘nevîsini öldürür." bu cümledeki 'İsevilik dininin tasaffi etmesini' nasıl anlamalıyız? 

İlgili paragraf bağlamında açıklar mısınız?

Tarih: 29.05.2024 14:57:40
Okunma: 252

Cevap

Bütün semavî dinlerin temel esasları aynıdır. Sadece furuatta birbirinden ayrılırlar. Bütün dinlerde Allah’ın varlık ve birliğine iman, Peygamberlere iman, Ahiret gününe iman gibi temel esaslar birdir. Bütün hepsinde, ibadetler vardır. Fakat bu ibadetlerin şekli, zamanı ve miktarında farklılıklar olur. Zamanla insanlar semavi dinleri tahrif etmişler yani bozmuşlardır. Rabbimiz de o tahrif edilen dinin yerine, O dini hurafelerden arındıracak, Yeni bir Peygamber ve din göndermiştir. Son Peygamber ve din de Sevgili peygamberimiz (s.a.v.) ve İslam dinidir. İslam dinini “Şüphesiz o Zikr’i (Kur’an’ı) biz indirdik biz! Onun koruyucusu da elbette biziz.”[1] âyet-i kerimesinde buyrulduğu gibi Rabbimiz kendi korumasına aldığı için hükmü kıyamete kadar bakidir.

Hristiyanlık da tahrif edilmiş bir dindir. İçine sonradan teslis inancı gibi pek çok hurafeler karıştırılmıştır. Hristiyanlık ahir zamanda bu hurafelerden uzaklaşıp ilk gönderildiği hale dönerek tevhit inancına yönelecektir. Hurafelerden sıyrılan bu kısmı inşallah İslamiyet’e dâhil olacaktır inşallah.

Hz. Üstad İşte böyle bir sırada, o cereyân pek kuvvetli göründüğü bir zamanda, Hazret-i Îsâ Aleyhisselâm’ın şahsiyet-i ma‘neviyesinden ibâret olan hakîkî Îsevîlik dini zuhûredecek. Yani rahmet-i İlâhiyenin semâsından nüzûl edecek. Hâl-i hâzır Hristiyanlık dini, o hakîkate karşı tasaffî edecek. Hurâfâttan ve tahrîfâttansıyrılacak. Hakāik-i İslâmiye ile birleşecek. Ma‘nen Hristiyanlık, bir nevi‘ İslâmiyet’e inkılâb edecektir. Ve Kur’ân’a iktidâ ederek, o Îsevîlik şahs-ı ma‘nevîsi tâbi‘ ve İslâmiyet metbû‘ makamında kalacak. Dîn-i hak bu iltihâk neticesinde azîm bir kuvvet bulacaktır.”[2] der.


[1] Hicr Sûresi, 15/9.

[2] Altınbaşak neşriyat, mektubat-1, 15. Mektub, s 80-81.


Yorum Yap

Yorumlar