Şakk-ı Kamer Mucizesi Soru

Bazıları ayın ikiye yarılma mucizesini inkar ediyorlar. Bu tür insanlara nasıl deliller gösterebiliriz?

Sebeplerin Tesirinin Olmaması Soru

"Demek esbâbın te’sîri yok. Müsebbibü’l-esbâbdan başka bir melce’ olamadığını aynelyakîn gördüğünden, sırr-ı ehadiyet, nûr-u tevhîd içinde inkişâf ettiği için, şu münâcât birdenbire geceyi, denizi, hûtu musahhar etmiştir."(Lemalar) Bu cümlede geçen sebeplerin tesirinin olmaması ve müsebbibul esbap tabirlerini açıklayabilir misiniz?

Secde Suresi 13. Ayet Soru

Allah c.c merhametlilerin en merhametlisidir şüphesiz. Secde suresi 13. ayetin Allah'ın merhametiyle izahını nasıl yapabiliriz?

24. Söz Soru

S.a. 24. Söz'ün 3. Dalı'nın ilk altı aslını misallerle açıklar mısınız?

7. Şu'a Soru

Üstat Hazretleri 7.Şuanın hapse girmeye sebep olduğunu ve aynı zamanada necata da sebeb olduğunu söylüyor. Bu hapis Denizli hapsi mi? Eğer cevap evetse bildiğim kadarıyla Ayet-el Kübra 1938 de Kastamonu'da telif edilmiş. Fakat Denizli hapsi 1943 lerde. Nasıl olur da 38 de telif edilsin de 43 te hapse sebep olsun? Yaklaşık 5 senelik bu farkı nasıl anlamalıyız?

"Suâl: “Gavs-ı A‘zam gibi büyük veliler bazı evkātta mâzî ve müstakbeli hazır gibi müşâhede ederler. Neden mâzîye âit cihette sarâhat sûretinde haber veriyorlar da, istikbâlden hafî remizlerle, gizli işaretlerle bahsediyorlar?” Soru

Sekizinci Lema'da geçen ilgili suali cevabıyla birlikte izah eder misiniz? 

Tercih Bila Müreccih ile Tereccüh Bila Müreccih Farkı Soru

Tercih bila müreccih ve tereccüh bila müreccihin farkı nedir? Açıklayabilir misiniz?

Tercih ve Müreccih İlişkisi Soru

Mektubat-1 mecmuasında geçen "Tercîh, bir müreccihi ister." ifadesi ile kader bahsinde geçen "tercih bila müreccih caizdir" hükmünü nasıl telif edebiliriz?

Tesettürün Fıtrîliği Soru

"Tesettür kadınlar için fıtridir ve fıtratları iktiza ediyor" cümlesini açıklar mısınız? Tesettürün kadınlar için fıtri olma hususunu başka alimler de bildirmişler midir? Yoksa sadece Bediüzzaman'ın bir ictihadı mıdır?

"Üçüncü Nokta: Kerâmet, mu‘cize gibi Cenâb-ı Hakk’ın fiilidir, hediyesidir, ihsânıdır, ikrâmıdır. Beşerin fiili değildir. O kerâmete mazhar olan zât ise, bazen biliyor, bazen bilmiyor. Fakat vukūundan sonra bilir..." Soru

Sekizinci Lema’da geçen şu cümleleri devamıyla birlikte izah eder misiniz?