Risale-i Nur Külliyatı’nda imanî meselelerin üzerinde çokça durulmasının sebebi nedir?
Üstad Bediüzzaman diyor ki, “Risale-i Nur'a intisab eden zâtın en ehemmiyetli vazifesi, onu yazmak veya yazdırmaktır ve intişarına yardım etmektir. Onu yazan veya yazdıran Risale-i Nur Talebesi ünvanını alır" Burada intişar etmekten ne anlayacağız?
Eski zamanın büyük ulema ve evliyasının İrşad metoduyla Risale-i Nurun İrşad metodu arasında ne fark vardır?
Risale-i Nur'un isimlerinin farklılaşmasının hikmeti nedir? Mesala: Birinci Şua'da, "Risale-i Nur, Risaletü'n-Nur, Resaili'n-Nur, Sekizinci Şua'da Siracü'n-Nur, Siracü's-Sürc namlarıyla yad ediliyor?
1. Risale-i Nur Külliyatı’nın İslam düşünce tarihi içindeki yeri ve önemi nasıl değerlendirilmelidir? Klasik kelâm ve tefsir geleneklerinden hangi yönleriyle ayrılır, hangi yönleriyle onları tamamlar?
2. “İmam Gazâlî’den bu yana telif edilen yegâne özgün eser Risale-i Nur’dur, diğer eserlerin tamamı şerh ve izah mahiyetindedir.” şeklindeki bir ifade ne derece doğrudur? Bu yaklaşım hangi açılarda...
Üstad Bediüzzaman Hazretleri, mükerrer yerlerde Risaleler için, Kuran'dan ilhamen kendisine yazdırıldığını, kaynağının başka dini veya fenni kitaplar olmadığını söylüyor. Fakat okurken, bazen meşhur İslam alimlerinden yaptığı nakillerle, bazen de fen bilimlerinden getirdiği izahlarla karşılaşıyoruz. Bu durumda nasıl Kur'an'dan mülhem olmuş oluyor?
Kastamonu Lahikası 254. Sayfada geçen bu cümleleri ve devamındaki kısmı izah eder misiniz?
Sekizinci Lema’da geçen şu cümleleri devamıyla birlikte izah eder misiniz?
Bedîüzzaman Hazretleri neden sineğin yaratılmasıyla kâinatın yaratılmasını bir tutuyor? Âyette, "Taptıklarınızın hepsi toplansa bir sineği dahi yaratamazlar" buyuruluyor. Bundan ne anlamalıyız?
Kastamonu Lahikası'nda (s. 34) geçen bu kısımda Hafız Tevfik ve kardeşinin fazla ihtiyat edip çekinmesi nasıl olmuştur? Neden çekinmişlerdir? Ayrıca Hafız Tevfik Göksu'nun kardeşi kimdir? Bununla ilgili bilgi var mıdır?