Arama sonuçları: 161 sonuç bulundu.

Nefsimi nasıl terbiye edebilirim?
"“İsm-i Adl’in cilve-i a‘zamından olan kâinâttaki adâlet-i tâmme, umum eşyânın müvâzenelerini idâre ediyor ve beşere de adâleti emrediyor. Sûre-i Rahmân’da وَالسَّمَٓاءَ رَفَعَهاَ وَوَضَعَ الْم۪يزَانَ [Göğe gelince, onu yükseltti ve mîzânı  koydu] اَلَّا تَتْغَوْا فِي الْم۪يزَانَ [Tâ ki tartıda haddi aşmayın!] وَاَق۪يمُوا الْوَزْنَ بِالْقِسْطِ وَلَا تُخْسِرُوا الْم۪يزَانَ [Ve tartmayı adâletle dos...
28. Lem'a'da, Zât-ı Zülcelâl'in dünyadaki mahlûkātın tedbîrine medâr dört arş-ı İlâhîsi var. Üçüncüsü ilim ve hikmet arşıdır ki; nûr unsurudur denilmektedir. Burayı misalle izah edebilir misiniz?
Risale-i Nur’da, Birinci mektubun ikinci sualinde, üstad neden ölümün de hayat gibi mahluk olduğunu izah ediyor? Ölüm nasıl telakki ediliyor ki mahluk olduğu üzerinde durulmuş?
Bazı kimseler vefat etmiş kimselere okunan Fatiha veya Kuranın hiçbir fayda vermeyeceğini söylüyorlar. Peygamber efendimizin Mülk suresini okumanın ölünün azabını hafiflettiğine dair sahih hadis mevcut. Aslolan nedir?
Yedinci hakikatte geçen, "bir türlü muhasebe içinde neticelerini eleyen bir hafiziyet" derken neticelerini elemek ne manaya geliyor? Devamında da "beşerin rububiyet-i ammeye temas eden amelleri, fiilleri" demekle Üstad ne kasdediyor?
Hristiyanlar Hz. İsa'nın Haşa Allah'ın oğlu olduğunu söylüyorlar. Ve İslam'ı tebliğ ederken Peygamber Efendimizi(sav) kabullenmekte zorlanıyorlar. Tebliğ yaparken Peygamber Efendimizi nasıl anlatmalıyız? Nasıl ispat edebiliriz?
"Belki nasılki o zât; hidayetiyle saadet-i ebediyenin sebeb-i husulü ve vesile-i vusulüdür. Öyle de; duasıyla, niyazıyla o saadetin sebeb-i vücudu ve vesile-i icadıdır. " "Evet nasılki onun risaleti şu dâr-ı imtihanın açılmasına sebebiyet verdi. Öyle de, onun ubudiyeti dahi öteki dârın açılmasına sebebdir." (19. Söz) Yukardaki cümleleri açıklar mısınız?
Mesnevî'de geçen: "Binâen 'aleyh, o Zât'ın (sav) risâleti imtihan ve ubudiyet için şu dünyanın kurulmasına sebeb olmuştur. Ve O'nun ubudiyeti ve yaptığı duada, mükâfât ve mücâzât için dâr-ı âhiretin icâdına sebeb olmuştur." ifadesinde neden "risalet" kelimesi tercih edilmiştir? Neden "mevcudiyet" kelimesi tercih edilmemiştir? Bu cümleyi nasıl anlayabiliriz?
Bir kısım insanların tüm peygamberler eşittir diyerek zihinlerine bulandırmasına cevab yazabilirmisiniz? Bir vaiz nasihat ederken Bakara suresinin 285. ayeti kerimesini "Peygamber, kendisine Rabbinden indirilene îmân etti, mü’minler de! Hepsi Allah’a, meleklerine, kitablarına ve peygamberlerine: “Peygamberlerinden hiçbirinin arasında ayırım yapmayız” diye îmân ettiler ve şöyle dediler: “İşittik v...