Lemalarda, "Çünki onlar, hayatlarını kemâl-i lezzetle evlâdlarının hayatı için fedâ ediyorlar, sarf ediyorlar. Öyle ise; insaniyeti sukūt etmemiş ve canavara inkılâb etmemiş herbir veledin farz olan bir vazîfesi de, o muhterem, sâdık, fedâkâr dostlara, hâlisâne hürmet ve samîmâne hizmet ve rızâlarını tahsîl ve kalblerini hoşnud etmektir." deniliyor. Bunu başarmanın formülü var mı, tavsiyeniz nedir...
Beden, cesed ve cisim arasında fark var mıdır? Eğer varsa cennette hem ruh hem cismaniyet itibariyle mi lezzet alınacak. Eğer cismaniyet, beden ve cesed ten ayrı ise, Cismani lezzetler bedeni ve cesedi lezzetlerden çok üstün müdür?
Cennette mertebesi farklı olan kişiler icin üstad aynı yerde bulunup farklı lezzetler alma gbi izah etmis. Hadislerde de sadece oruç tutanların reyyan kapısından gireceği cennet ve sadece belli bi ameli yapanların alacağı köşklerden bahsediliyor. Bu köşkleri mertebesi düşük olanlar görmedigi zamanlarda mi gezecek oraları hakedenler? Çünki mesela sadece oruç tutanların girecekleri yer oralar
Günahlara bağımlı olan ve günahtan aldığı lezzet dolayısıyla dinin emirlerinin yükümlülüğü altına girmek istemeyen, geçmişte ibadetlerini yapan bir genci nasıl uyandırabilriz. Risale-i Nurdaki hakikatlerden yola çıkarak nasıl intibaha getirebiliriz?
"Hayatın lezzetini ve zevkini isterseniz, hayatınızı imân ile hayatlandırınız ve ferâizle zînetlendiriniz ve günahlardan çekinmekle muhâfaza ediniz." cümlesinin izahını yapar mısınız?
İnsan Allah'ın isimlerine ayna olacak bir fıtratta yaratılmıştır değil mi? Acaba her insanın hususi esmayı ilahisi var mıdır? Ayrıca insanın fani lezzetlere veya günahlara meyletmesisinin sebebi kendinde tezahür eden o hususi isimlere hakkıyla ayna olamamasından mıdır? İnsan bu hususi isimlerini nasıl bulabilir?
İktisad Risalesi'nde geçen "hem ma‘nevî dilencilik zilletinden kurtaracak bir sebeb-i izzet, hem ni‘met içindeki lezzeti hissetmeye ve zâhiren lezzetsiz görünen ni‘metlerdeki lezzeti tatmaya kuvvetli bir sebepdir." cümlesinde hususen manevi dilencilikten kasıt nedir? İzah eder misiniz?
"Adalet-i İlahiye, İslâmiyet'e ihanet eden mimsiz medeniyete öyle bir azab-ı manevî vermiş ki, bedeviliğin ve vahşiliğin derecesinden çok aşağıya düşürtmüş. Avrupa'nın ve İngiliz'in yüz sene ezvak-ı medeniyesini ve terakki ve tasallut ve hâkimiyetin lezzetlerini hiçe indiren mütemadi korku ve dehşet ve telaş ve buhran yağdıran bombaları başlarına musallat etmiş. İşte böyle bir zamanda en lüzumlu, ...
Geçmiş zamanın elemleriyle ilgili bir araştırma yaptım. 26. Lem'anın 7. recasını buldum. Fakat burada Üstad Bediüzzaman, geçmişle ilgili vefatlardan bahsediyor. Bundan başkaRisale-i Nur'da geçmişteki pişmanlıklar, geçmiş lezzetler, elemler, günahlarla ilgili kısım veya çareler var mıdır? Nerededir?
"İşte, Hazret-i Gavs’ın bu emrinin mânâsı şudur ki: Ne vakit senin oğlun da ruhu cesedine, kalbi nefsine, aklı midesine hâkim olsa ve lezzeti şükür için istese, o vakit leziz şeyleri yiyebilir." İktisad Risalesi'nde geçen bu cümleyi izah eder misiniz?