Arama sonuçları: 604 sonuç bulundu.

Yazı mektubunda, Risale-i Nur'u yazmanın ibadet manası taşıyan faydalarından biri olarak geçen, "Müslümanlara iman cihetinde hizmet etmektir" ibaresindeki iman hizmetinden kasıt nedir? Risale-i Nur'u yazmak nasıl bir iman hizmeti olabilir?
Kıyamete yakın, ahir zamanda bir sed arkasına hapis edilmiş olan Yecüc ve Mecüc kavimlerini Bediüzzaman Çin Seddi arkasına hapis edilmiş Moğol, Mançur ve Kırgız kavimleri olduğunu söylemiş.  Lakin bu günümüz için olamaz bir durumdur. Çünkü bu asyalı kavimler günümüzde istediği gibi seddi geçebilir ve gücü olmayan kavimlerdir. Ayrıca Bediüzzamanın söylediği şeyler Hadislere ters düşmektedir.
Osmanlıca Kastamonu Lahikasında sahife 192 de Üstad Hazretlerinin bir kaç ifadesi şöyle "ta imkana kadar yeni harfle, bir ihtarı manevi ile izin verdik." buyuruyor. Üstad hangi risalelerin latin harfiyle yazılmasına müsaade etmiştir? Bu mektubun az ilerisinde yirmi sene evvelki Türkçe ile şimdiki Türkçenin farklı olduğundan yeni Türkçe için bazı kelimatı arabiyede tasarruf edildi sizde öyle yapab...
"Hem, bununla beraber, Hâlık-ı Zülcelâl her şeye yakın olduğu halde, yetmiş bine yakın nuranî perdeleri vardır." Yetmiş bine yakın nurani perdelerden maksat nedir?
Yıldızname nedir, dinde yeri ver mıdır?
Günümüzde, hangi marka olursa olsun, yiyecek ve içecekler yüzde yüz helaldir diyemiyoruz. Böyle bir durumda bir müslüman olarak nasıl davranmak gerekir? Haram veya haram olması şüpheli şeyleri yemek ve içmek, insanın ibadetini ve psikolojisini nasıl etkiler?
Yazı mektubunda geçen ve yazı yazmaktaki yüz şehid sevabı kalkacak mı?  Yüz şehid hükmü cari mi?
Zamanda yolculuk mümkün müdür?
"Eğer zaruriyat-ı diniyede doğrudan doğruya Kur'an gösterilse idi, zihin tabiî olarak müşevvik-i imtisal ve mûkız-ı vicdan ve lâzım-ı zâtî olan "kudsiyet"e intikal ederdi. Ve bu suretle kalbe meleke-i hassasiyet gelerek, imanın ihtaratına karşı asamm kalmazdı."  Bu metni tahlil eder misiniz?
"Hem hiçten, yeniden bütün zîhayatın ordularını, bütün cesed-lerinin taburlarında kemâl-i intizâm ile, zerrâtı, emr-i kün- feyekûn ile kaydedip yerleştiren, ordular îcâd eden Zât-ı Zülcelâl, tabur-misâl, cesedin nizâmı altına girmekle birbiriyle tanışan zerrât-ı esâsiye ve eczâ-yı asliyesini, bir sayha ile nasıl toplayabilir, denilir mi?" Bu cümlede geçen zerrat-ı esasiye ve eczay-ı asliye'den kas...