"En güvendiğin salabet ve hararet dahi emir tahtında hareket ediyorlar." Cümlesini açıklar mısınız?
'Güneşin harareti elektrikle çarpmasıdır ki, Amerika'da beş saat bütün makinaları durdurmuş ve Kastamonu vilâyeti cevvinde ve havasında semâyı kızartmış, yangın sûretini vermiş, diye mânâsız hezeyanlar ediyorlar." cümlesini izah eder misiniz?
"Çünkü, Sâni-i Hakîm, fenn-i kimyada aşk-ı kimyevî tabir edilen bir münasebet-i şedideyi, müvellidülhumuza ile karbona vermiş ki, o iki unsur birbirine yakın olduğu vakit, o kanun-u İlâhî ile o iki unsur imtizaç ederler. Fennen sabittir ki, imtizaçtan hararet hasıl olur. Çünkü imtizaç bir nevi ihtiraktır. Şu sırrın hikmeti budur ki: O iki unsurun, herbirisinin zerrelerinin ayrı ayrı hareketleri va...
Birinci sözde geçen "en güvendiğin salabet ve hararet emir tahtında hareket ediyorlar" cümlesindeki, salabet ve hararet ehl-i felsefenin nasıl temel taşı olmuş ve ne demektir? Yani sertliğe ve sıcaklığa güvenlerini hangi fikirlerle ortaya koymuşlardır?
Birinci Söz’de geçtiği üzere, tabiatçılar neden en çok salabet ve hararete güveniyorlar?
"Hatta zeminin merkezindeki müdhiş ateş dahi, o zîşuur mahlûklara nisbeti, bizlere nisbeten Güneşin harareti gibi olmak iktiza eder. O zîşuur rûhânîler nurdan oldukları için, nâr onlara nur gibi olur." Cümlesini açıklar mısınız?
"Sizin iki müthiş istibdadı kansız ve def'aten öldürmeniz harikulâde olduğundan ve şeriat-ı garrânın iki mucize-i garrâsını izhar ettiğinizden, zaifü'l-akide olanlara hamiyet-i İslâmiyenin kuvvetini ve şeriatın kudsiyetini iki burhan ile izhar eylediniz. Bu iki inkılâbın pahasına binler şehit verseydik, ucuz sayacaktık. Lâkin itaatinizden binde bir cüz'ü feda olunsa, bize pek çok pahalı düşer. Zir...
İnsan âciz ve fakir olduğu halde, âczi ve fakri nasıl ona şefaatçi olabilir?
”Halbuki zulümden tenezzühü kâinatın şehadetiyle sabit olan adalet…” Bu cümle, Tılsımlar mecmuası sayfa 111' de geçiyor. Sorum şu ki: Cenab-ı Hakk'ın Adl ismine kâinat nasıl şehadet ediyor? Buna misaller verir misiniz?
İnsan ahlakı değişebilir mi? Yıllardır namaz kıldığı halde hayasızlığa devam edenler için 'namaz insanı hayasızlıktan alıkoyar' hadisine göre kıldığı namaz namaz değildir denilebilir mi?