"En güvendiğin salabet ve hararet dahi emir tahtında hareket ediyorlar." Cümlesini açıklar mısınız?
Salabet ve hararet gibi tabirleri ve bunların güçlü olduğunu savunan maddiyyun (tabiatçı): (“Her şeyi tabiatın yaptığını iddia edenler”) veya materyalist: (“Her şeyin maddeden ibaret olduğunu savunanlar.”) diye tabir edilen felsefecilerdir.
Bu düşünce yapısına göre; salabet: (katılık, sertlik). ve Hararet: (sıcaklık, ısı). vb. şeyler her şeye karşı güçlü ve üstündürler. Onlara göre salabet, her şeye mukavemet edebilir, her şeyi engelleyebilir. Hararet ise, her şeyi yakabilir.
Yaz sıcaklığında güneşin herşeyi ısısıyla kavurduğu bir zamanda nazik yeşil yaprakların aylarca o sıcaklığa karşı yaş kalmaları ısının ve sıcaklığın bir emir dairesinde hareket ettiğini gösterir. Bu da yukarıdaki düşünceyi yerle bir eder.
Yine taş ve topraktaki sağlamlığa (salabete, mukavemete) rağmen, yer altında incecik ve yaş olan bitkilerin kılcal kökleri, taşları ve toprağı delerek geçerler. Bu suretle yine yukarıdaki düşüncenin iddiaları çürümüş olur. Demek ki salabet de hararet gibi bir emir dairesinde hareket eder. O emrin dışına çıkmaz.
Diğer bir ifade ile o salabet ve hararet Allah’ın izin verdiği şeyleri yıkar ve yakarken, itaat et dediği şeylere de (en ince ve nazik olan yapılara bile) zarar vermemekte ve itaat etmektedirler
Bu durum, bu felsefi düşüncenin mutlak, kesin olarak kullandıkları ifadelerin yanlış olduğunu ortaya koymaktadır. Üstadın tabiriyle; bu maddelerin yenilmez ve sonsuz güç sahibi olduğu düşüncesinde olanların ağızlarına şiddetli tokat vurmakta, onları susturmaktadır. ve فَضْرِبْ بِعَصَاكَ الْحَجَرَ (“Asânla taşa vur!”)[1] يَا نَارُ كُونِى بَرْدًا وَ سَلامًا (“Ey ateş! serin ve selâmetli ol!”)[2] emirlerini adeta bütün kâinata işittirmektedirler.
Bu bitkiler de adeta ey tabiatçı ve materyalist zihniyete sahip olan kimseler; “Ben de Allah’ın bu emirlerine uyarak Allah’ın adıyla bu taşları darmadağın ediyorum. Bu cehennem ateşini andıran güneşin ısısına karşı da dayanırım.” der.
Zira bahsi geçen bitkilerin nazik kılcal kökleri hiçbir güç uygulamadan taşları ve toprağı delip geçmektedirler. Yine ince nazenin yapraklar şiddetli hararete karşı aylarca yaş kalıyorlar. Demek ki bu sistemleri ayarlayan ve onlara hükmeden mutlak bir kudret sâhibi vardır. Bütün bu işlerin gerçek faili ve yapanı ancak odur. O da Allah’tır.
Ayrıca aşağıdaki linki inceleyebilirsiniz:
https://risale.online/soru-cevap/salabet-ve-hararet