Arama sonuçları: 324 sonuç bulundu.

Önceki alimlerden bazıları, tütün (sigara) içmek helal, bazıları mekruh, bazıları da haram demişler. Bediüzzaman Hazretleri'nden önceki müceddid olan Mevlana Halid Bağdadînin, zarar ve alışkanlık yapmıyacak kadar az içilen tütüne haram denilemeyeceğini söylediği de rivayet edilmektedir. Son müceddid Bediüzzaman Hazretlerinin de tütün veya sigarayla ilgili bir sözü yok ise tütüne haram diyebilir mi...
Şehitlerle ilgili bir büyüğüme soru sordum. "Onlar ölmüyor normalde hayattalar ama biz göremiyoruz" "gerçektende de öyle midir" diye soru sordum. Vesvese olmasın diye ama "haşa ayete inan mıyor musun" dedi. Ben de hayır inanıyorum tabiki dedim ama içimi bir korku kapladı. Acaba imanıma bir şey olmuş mudur? Böyle sorgulamak bilgi için imanımıza zarar verir mi?
Facebook gibi sosyal paylaşım sitelerinde kişiler birbirlerini görmeden bilmeden dini paylaşım yapıyorum diye arkadaş listelerine ekliyorlar ve daha sonra kadın erkek dini muhabbet ediyorlar. Yabancı kadınla erkeğin bu şekilde yazışarak muhabbet etmesi caizmidir. Harammıdır yada hükmü nedir. Bir çok kez bu durumla karşılaşıyoruz Caiz değil diyoruz ama hükmünü soruyorlar. Bize net bir cevap verirmi...
24. Söz'ün 3. dalında, Resul-ü Ekrem (asm)'ın hadislerinde geçen ve o devir insanlarınca bilinen bazı kıssa ve hikâyelerin irşad maksadıyla kullanıldığı ve o kıssalarda bulunan kusurların o zamanki insanların anlayışından kaynaklandığı izah ediliyor. Buna dair bir iki misal verebilir misiniz?
"Hem tevhîdin sırrıyla, şecere-i hilkatin meyveleri olan zîhayatta bir şahsiyet-i İlâhiye ve bir ehadiyet-i Rabbâniye ve sıfât-ı seb‘aca ma‘nevî bir sîmâ-yı Rahmânî ve bir temerküz-ü esmâ ve اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَع۪ينُ deki hitâba muhâtab olan zâtın bir cilve-i taayyünü ve teşahhusu tezâhür eder. Yoksa o şahsiyetin ve o ehadiyetin ve o sîmânın ve o taayyünün cilvesi inbisât ederek kâi...
(11. Lema'nın 11. Nüktesinde geçen) Sünnet-i Seniye'nin menba'larının kısımlarına örnek vererek izah edebilir misiniz?
Esma’yı sitte risalesinde(30. Lema), Kuddüs isminde, "tanzif" fiili "münazzifi" (temizleyeni) gösterdiği halde neden "nazife" yani Kudüs’e (temize) gidiyoruz? Ve tanzif eden naziftir diyoruz. Tanzif eden münazziftir dememiz gerekmez mi? Diğer isimler için de de buna benzer bir usul takip ediliyor. Kendinde olmayan bir sıfatı başkasına verememek nasıl oluyor? Bunu nasıl delillendirebiliriz? Temizle...
Tefekkür ve riyazet nedir ve nasıl yapılır? İmana etkisi nedir?
Tembelliğin çaresi nedir? Tembellik bir vesvese midir?
“Âlem-i şehâdet, avâlimü’l-guyûb üstünde tenteneli bir perdedir.” Cümlesini izah eder misiniz?