Tabiat risalesinin başında 'Bu kadar zahir ve aşikare bir hurafeyi nasıl bu akil feylozoflar kabul etmişler ve o yoldan gidiyorlar?' suali var ve üstad da cevap veriyor. Lakin o cevabı anlayamadım. Tafsilatlı açıklayabilir misiniz.
Son zamanlarda bazı çevrelerden, "Üstad Bediüzzaman zamanında bir çok alimin sorularına cevab verdiği, bir çok ünlü feylesofları susturduğunu söylüyorsunuz, ama bunun bir belgesi ve münakaşa yaptığı feylesofların isimi hakkında hiç bir bilgi yok" şeklinde sorulara muhatap oluyoruz. Üstadımızın münakaşa yaptığı zamanın ünlü isimleri kimlerdir ve ya bu sorulara nasıl cevap vermeliyiz?
Bediüzzaman hazretlerinin yer yer övdüğü Ankara ehl-i vükufunda kimler bulunmaktaydı, isimleri nelerdir?
İşte felsefenin şu esasat-ı fasidesinden ve netaic-i vahîmesindendir ki: İslâm hükemasından İbn-i Sina ve Farabî gibi dâhîler, şaşaa-i surîsine meftun olup, o mesleğe aldanıp, o mesleğe girdiklerinden; âdi bir mü'min derecesini ancak kazanabilmişler. Hattâ İmam-ı Gazalî gibi bir Hüccet-ül İslâm, onlara o dereceyi de vermemiş. (Sözler)
Evet İbn-i Sina'nın bazı sözlerini, kanunlarını bazı yerlerde...
Üstad, tesettür risalesinin haşiyesinde 350 bin tefsir olduğuna işaret ediyor. Bazı kimseler bu sayının bu kadar yüksek olmadığını söylüyorlar. Bu ifadenin hakikati nedir? nasıl anlamalıyız?
Eski Said döneminde yazılan eserlere hangi bakış açısıyla bakmalıyız?
Hüsrev'in bakanlara yazdığı istida, pek mükemmel bir vesika-i tarihiye hükmündedir. (Emirdağ Lahikası-2 ( 39 ) Bu istida elinizde var mı acaba?
Bediüzzaman hazretleri bir yerde "“Vicdanın ziyası ulum-u diniyedir. Aklın nuru fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecelli eder." demektedir. Ancak 11. recada "ulûm-u felsefiyeyi, ulûm-u İslâmiye ile beraber havsalama doldurmuştum. O ulûm-u felsefiyeyi pek yanlış olarak ma‘den-i tekemmül ve medâr-ı tenevvür zannetmiştim. Halbuki o felsefî mes’eleler, ruhumu çok fazla kirletmiş ve te...
Bediüzzaman Hazretleri'nin "Maksadda ittihad lazımdır. Meslekler ve meşreblerde ittihad mümkün olmadığı gibi, caiz de değildir" sözünü nasıl anlamak gerekir?
Risale-i Nur ile tarikat arasındaki fark nedir?