Arama sonuçları: 850 sonuç bulundu.

Gündüz sabit nokta nöbeti tutuyorum. Noktada silah var. Görev yerini terk etmemiz durumunda hakkımızda soruşturma açılabilir. Ancak her gün gündüz nöbetçi değilim. Bazen iki hafta sonra gelebiliyor, bazen bir ay sonra. Böyle bir durumda Cuma namazına gidilebilir mi? 
Gusül abdestinde niyet ve besmele şart mı? Niyet ettim ama besmele getirmedim abdest geçerli olur mu? Sıralama önemli mi? Önce omuzlara sonra başa döksem abdestin sahihliği noktasında sıkıntı olur mu?
Üstadımız hediye kabul etmezmiş. Peki biz Risale-i Nur talebeleri bu noktada nasıl hareket etmeliyiz? Bizim kabul etmemizde ihlasımıza bir zarar var mı? İhlas Risalesinde kalben muntazır kalmamak şartıyla sanki kabul edilebileceğini söylüyor. Buna rağmen kabul etmemiz tebliğ vazifemizin istikameti açısından nasıl olur?
 Helal gıda noktasında dikkat etmeye çalışıyorum ve etrafımdaki akrabalara, sevdiklere de anlatmaya çalışıyorum. Fakat yer yerde her şeyi yemediğimi bildikleri halde bazen aşırı derecede ısrarla karşılaşıyorum. Böyle bir ortamda ve ilk girdiğimiz ortamlarda nasıl bir davranış sergilemeliyiz?
"İşte bunun gibi, hadsiz emârelerle gösteriyor ki, mevcudât-ı havâiye olan hurûfun, hususan hurûf-u kudsiyenin ve Kur’âniyenin, hususan evâil-i sûredeki şifre-i İlâhiyenin hurûfâtı, muntazam ve nihâyetsiz hassas ve zamansız emirleri dinler ve yapar gibi göründüğünden, elbette zerrât-ı havâiyede kudsiyet noktasında emr-i  كُنْ فَيَكُونُ ’un cilvesine ve İrâde-i Ezeliyenin tecellîsine mazhar hurûfât...
Hüsrev Efendi'nin yazdığı Risaleler'in sıhhatli olması noktasındaki hassasiyetini gösteren kendi ifadeleri var mı?
"Üstâdım Kur’ân-ı Hakîm’e hizmet noktasında, meşreben Hazret-i Osmân-ı Zinnûreyn’in arkasından gidip, Hazret-i Mevlânâ gibi, Risâle-i Nûr eczâlarıyla -bütün kuvvetiyle- sünnet-i seniyenin ihyâsına çalıştı." Sikke-i Tasdik-i Gaybi adlı eserin 10. Sahifesinde geçen yukarıdaki yeri izah eder misiniz? Hz.Osman (ra) ile Üstadın ne gibi ilişkisi var? 
Üçüncü nokta şudur: O Zât-ı Zülcelâl’in iki vasf-ı kemâlden iki şer‘i tecellî. Vasf-ı irâdeden gelen meşîetle takdîrdir, o da şer‘-i tekvînî. Vasf-ı kelâmdan gelen şerîat-ı meşhûre. Teşrîî evâmire karşı itâat, isyannasıl olur, öyle de tekvînî evâmire itâat ve isyan olur. Birincisi gāliben dâr-ı uhrâda görür mücâzâtı, sevabı. İkincisi ağleben dâr-ı dünyâda çeker mükâfât ve ikābı. Meselâ nasıl, sabr...
Her bir insan kendisini keşfetmek ister. Bu keşfetme iç güdüsü, insanın geninde var yani fıtratında var. Bir insan nasıl doğru sorular sorarak doğruyu ve hakikati bulabilir? Bu noktada sağlam ve doğru rehberler nelerdir? 
23. Söz 4. Noktada geçen "Yoksa bir sinekten vaveyla eden ahmak ve haylaz bir çocuk gibi ben kuvvetimle bu kabil-i teshir olmayan ve bin derece ondan kuvvetli olan acip şeyleri ve ademleri teshir ediyorum ve fikir ve tedbirimle kendime itaat ettiriyorum deyip küfran-ı nimete sapmak insaniyetin fıtratı asliyyesine zıt olduğu gibi şiddetli bir azaba kendini müstahak eder." kısmını nasıl anlamalıyız