Birinci mektupda üstadımız şehitler için 'onlar kendilerini ölmüş bilmiyorlar, yalnız kendilerini daha iyi bir aleme gittiklerini biliyorlar, kemalı saadetle müteleziz oluyorlar, ölümdeki firak acısını his etmiyorlar' demiş. Bundan kasıt öldüklerini hiçmi bilmiyorlar, bunu izah edebilir misiniz?
Bediüzzaman Risale-i Nur Talebeleri'nin imana ve sünnet-i seniyyeye hizmet dolayısıyla şehit sevabı kazanacaklarını bildiriyor. Yalnız sevab mı kazanılıyor, yoksa gerçekten şehidlik makamı da elde ediliyor mu?
Yazı mektubunda geçen, "Ümmetimin bozulduğu zaman sünnetime yapışan yüz şehid sevabını kazanabilir" hadisinde geçen yüz şehit sevabını yalnız sevap cihetiyle mi anlamalıyız, yoksa makam olarak da o derece yüksek mi olacaktır? Mesela bir şehit 70 kişiye şefaat edebilecekken, bu şekilde 7000 kişiye şefaat hakkı doğar mı?
Risale-i Nurun mühim bir vazifesi olan Hatt-ı Kuranı muhafaza sadece yazarak mı olur? Ya da yazmadan muhafaza edilmez mi? Yazmayınca bu vazifeyi yerine getirmemiş mi oluruz?
Özellikle Suriye, Mısır vs. ülkelerde çıkan olaylara karşı duruşumuz nasıl olmalı? Bu olayların İslam Aleminde çıkmasının hikmeti nedir?
Risale-i Nurda geçen muhakkikin, evliya, asfiya ve şüheda tabirlerine örnek vererek izah eder misiniz?
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri Kastamonu Lahikası adlı eserinde, İkinci Dünya Savaşı sırasında suçsuz yere öldürülen Hristiyan siviller için "şehid hükmündedirler" diyor. Ehli Sünnet inancına göre şehid sayılmak için müslüman olmak şart değil mi? Bu mevzuyu açıklar mısınız?
Bediüzzaman'ın Çanakkale'de İngiliz saflarında bize karşı savaşan Anzakların (Avustralya ve Yeni Zellanda askerlerinin) şehid olduğuna dair bir sözü var mı?
Şehitlerle ilgili bir büyüğüme soru sordum. "Onlar ölmüyor normalde hayattalar ama biz göremiyoruz" "gerçektende de öyle midir" diye soru sordum. Vesvese olmasın diye ama "haşa ayete inan mıyor musun" dedi. Ben de hayır inanıyorum tabiki dedim ama içimi bir korku kapladı. Acaba imanıma bir şey olmuş mudur? Böyle sorgulamak bilgi için imanımıza zarar verir mi?
Yazı yazmamanın zararı nedir?