"İhsan-ı İlâhîden fazla ihsan, ihsan değildir. Herşeyi olduğu gibi tavsif etmek gerektir." Bu cümleyi, buradaki anlamından başka; Cenab-ı Allahın sana ihsan ettiği nimetlerin fazlası fazl-ı İlahi den olmayabilir şeklinde anlamak mümkün mü, değil mi?
Sünühat'ta geçen, "İhtiyaç, medeniyetin üstadıdır. Sıkıntı, sefahatin muallimidir." cümlesini nasıl anlamalıyız?
"Kudret-i Fâtıra, ihtiyaç ile, hususan açlık ihtiyacıyla, başta insan, bütün hayvanâtı gemlendirip nizâma sokmuş. Hem âlemi herc ü mercden halâs edip, hem ihtiyacı medeniyete üstâd ederek terakkıyâtı te’mîn etmiştir."
Bu cümlenin manası nedir? Üstad kimdir veya nedir?
Namazla ilgili bir kitapta okumuştum. Bir kişi Cuma namazını baştan sona kurallarına göre kılarsa iki Cuma arasi günahlarının affedileceği yazıyordu. Bu kişi iki Cuma arasi kul hakkına girebilir, evladını dövebilir veya zina yapabilir. Peki bu nasıl olur o zaman?
"İki günü eşit olan ziyandadır." cümlesini açıklar mısınız?
"Sizin iki müthiş istibdadı kansız ve def'aten öldürmeniz harikulâde olduğundan ve şeriat-ı garrânın iki mucize-i garrâsını izhar ettiğinizden, zaifü'l-akide olanlara hamiyet-i İslâmiyenin kuvvetini ve şeriatın kudsiyetini iki burhan ile izhar eylediniz. Bu iki inkılâbın pahasına binler şehit verseydik, ucuz sayacaktık. Lâkin itaatinizden binde bir cüz'ü feda olunsa, bize pek çok pahalı düşer. Zir...
"Semâvât tabakalarını bir defter sahîfesi gibi açıp, kapayıp toplayan Zât-ı Zülcelâl’in elindeki kitâb-ı mübînin mühim ve ince mes’elelerini okumak nerede?" Burada ne anlatılmak isteniyor, hitap edilen kişi kimdir?
Mecellede geçen, "1-Şiddetli zarar, hafif zararla giderilir. 2- İki Fesad Tearuz Ettiği Zaman En Hafifî
İşlenerek Büyük Olanın Çaresine Bakılır." düsturlarına binaen, ciddi borç yükü altına giren bir kimse, tefeciden faiz alarak daha büyük zararlara düşmektense, bankadan kredi çekerek daha az zararla telafi etmesi caiz olur mu?
Sekizinci Lema’da geçen şu cümleleri izah eder misiniz?
İkinci Söz'deki "Bütün sadalar ise ya vazife başlamasındaki zikir ve tesbih ve paydostan gelen şükür ve tefrih veya işlemek neşesinden neşet eden nağamattır" cümlesini nasıl anlamalıyız?