Üstad Hazretleri İsveç, Norveç ve Finlandiya ülkelerinden sıklıkla bahsetmektedir. Ve bu ülkelerin Kuran’a ihtiyaç hissetmeleri ve bizim bu ülkelerden geri kalmamamızı vurgulamaktadır. Bununla beraberde bizlerin onlara ve onlar gibilere rehber olmamız gerektiğini vazifemiz olarak bizlere bildirmektedir. Üstad Hazretlerinin bunca ülke arasında bu ülkeler üzerinde sıklıkla durmasının hikmeti ve bu ü...
Çalıştığım ortamda çok iyi kalpli inançlı bir abi var. Ancak bazen kalbimi kırıcı laflar söylüyor. Kalbini kırmak istemiyorum. Biraz tavır aldım. Çok samimi olmamaya çalışsam doğru olur mu, ne yapmalıyım?
Amelde Hanefi olan biri itikatta hangi mezheptendir?
İtikaf ile ilgili şu üç suali cevaplar mısınız?
1- İtikafın çeşitleri nelerdir? 2- Kısa süreli girilecek itikaflarda niyet nasıl olmalıdır? 3- Fasılalı ve fasılasız itikaf ne demektir?
İtikaf nasıl yapılır anlatabilirmisiniz?
İtikâf, odadan duyulan seslerle -konuşmalar, televizyon sesi, şarkı vesaire- bozulur mu? Birisi odaya girip iletişim kurmaya çalışsa itikâfta olduğumuzu söylemekte sakınca var mı? Ve son olarak dijital ortamda kazara rastlanabilecek reklam gibi dünyevi görüntüler itikâfa zarar verir mi?
İtikad dairesi ve Muamelat dairesinin hükümleri bazen birbirine karıştırılıyor. Bu iki daireye örnekler vererek açıklayabilir misiniz?
“Azametli bahtsız bir kıt‘anın, şânlı tâli‘siz bir devletin, değerli sâhibsiz bir kavmin reçetesi, ittihâd-ı İslâmdır.” Cümlesini açıklar mısınız? Kıta, devlet ve kavimden maksat nelerdir?
Ben yaklaşık 3 aydır etrafımda bulunan herkese çok ama çok iyi davrandım. Hiçbirine kötü söz söylemedim, hep yardımcı oldum, yardım isteyene koşarak gittim. Hiç bir karşılık beklemedim. İşin açıkçası ve dürüstçesi; ben iyi biri olmak istiyorum. Ama ne zaman böyle olmak istesem biri karşıma çıkıyor ve birşey diyor ve ben de iyi biri oldum da ne oldu diyorum kendime.Bunu niye diyorum kendime bilmiyo...
“Yazıklar olsun bana! Şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini gömmekten âciz mi kaldım?” dedi. Böylece (bunu bilmediğine) pişman olan kimselerden oldu.” Bu âyetten hareketle Kabil'in pişman olduğu ve tövbe ettiği anlaşılanbilir mi? Bu âyetlerin izahını yapar mısınız?