Mirac Gecesinde yapılacak dua ve ibadetler nelerdir? Bu geceyi nasıl ihya etmeliyiz? Bu gece hakkında bilgi verir misiniz?
Yıllarca namaz kılan biri necasetten taharete çok dikkat etmediyse bu kıldığı namazlar kabul olur mu? Yoksa kaza etmesi mi gerekir?
Sözlü ya da nişanlıyken karşı cinsle telefonda konuşmanın/mesajlaşmanın ölçüsü takva cihetiyle nedir? Nasıl bir tavır sergilenmeli? "Başka türlü nasıl tanıyacağız" şeklinde bir yaklaşım doğru mudur?
Regaip Gecesi'nin Önemi Nedir? Regaip Gecesi Yapılacak Dua ve İbadetler Nelerdir? Bu geceyi nasıl ihya etmeliyiz?
Yani, “Benim amcam, pederimin kardeşi Abbâs’ın oğullarında Hilâfet-i İslâmiye devam edecek. Tâ deccâlın; o hilâfet, yani saltanat-ı hilâfet, deccâlın muharrib eline geçecek.” Yani uzun bir zaman, beş yüz sene kadar hilâfet-i Abbâsiye vücûda gelecek ve devam edecek. Sonra Cengiz ve Hülâgū denilen üç deccâldan birisi, o saltanat-ı hilâfeti mahvedecek ve deccâlâne İslâm içinde hüküm sürecek." Şualar-...
"Bütün tefsirlerde görünen ve sarahat, işaret, remiz, îma, telvih, telmih gibi tabakalarla müfessirînin beyan ettikleri manalar, kavaid-i Arabiyeye ve usûl-ü nahve ve usûl-ü dine muhalif olmamak şartıyla, o manalar, o kelâmdan bizzât muraddır, maksuddur." (İşarat-ül İ'caz, 7)
Bu cümleye istinaden sual etmek isterim ki, Risale-i Nur da bu neviden bir tefsir midir? Yani işaret, remiz, îma, telvih,...
Vehhabilik hakkında bilgi verebilir misiniz? Bediüzzaman Hazretlerinin bu konudaki beyanları ve kısaca izahları nasıldır?
Risale-i nur'un yolu Üstad'ın beyanıyla sahabe mesleği olduğu halde; niçin Emirdağ Lahikası'nda geçen şu paragrafta sahabeye kıyas edilmez diyor? "Birşey daha kaldı ki, dünya cihetinde hakaik-i imaniyenin neşrindeki vazifedar, makam sahibi olsa, daha iyi tesir eder denilebilir. Bunda da iki mani var.
Birisi: Faraza velayet olsa da, bilerek, isteyerek makam yapmak tarzında, velayetin mahiyetindek...
"Şâyân-ı hayret bir tefe’ül ve mühim bir ihbâr-ı gaybî Sabrî, Süleyman, Bekir, Gālib, Tevfîk’in fıkrasıdır. Hem Husrev, Hâfız Ali, Re’fet, Âsım ve Kuleönü’nden Mustafaların fıkrasıdır. Latîf ve müjdeli bir tefe’ül: Üstâd, Gālib ve Süleyman; Ümmî Sinan’ın dîvânında mesleğimize ve Sözler’e dâir tefe’ül edildi, şu beyitler çıktı. Baktık, ‘Sözler’ bahsi, bütün dîvânında yalnız bu kāfiyelerde görünüyor. Demek Sözler ‘hak söz’ hem ‘nûr söz’ oluyor. Derim ki, yardımcım Allah Şefâatçim Resûlullâh Ki burhânım Kitabullâh Budur bendeki hak söz. Senin kapında kul çoktur. Hesabı, haddi hiç yoktur. Velâkin bir dahi yoktur Sinân-ı Ümmî gibi nûr söz." Soru
Sekizinci Lema'da geçen şu kısmı izah eder misiniz?