Üstad neden "zaman tarikat zamanı degildir" diyor?
1. Mektub'da geçen "Hatta makamât-ı velâyette bir makam vardır ki, “Makam-ı Hızır” ta‘bîr edilir. O makama gelen bir veli, Hızır’dan ders alır. Ve Hızır ile görüşür. Fakat bazen o makam sâhibi, yanlış olarak ayn-ı Hızır telakkî olunur." cümlesini izah eder misiniz?
Üstad 4.telvihde, "İşte bu hâle giriftar olanlar, mizan-ı şeriatı elde tutmak ve usulü'd-din ulemasının düsturlarını kendine ölçü ittihaz etmek ve İmam-ı Gazâlî ve İmam-ı Rabbânî gibi muhakkıkîn-i evliyanın talimatlarını rehber etmek gerektir."diyor. Buradaki rehber olacak eserler hangileridir?
İnsanlara tebliğde bulunurken hangi metodları kullanmalıyız?
Risale-i Nur'da geçen; “Zira senin gibi niyeti halis olmayan bir adam nasihati bazen damara dokundurur aksul amal yapar” ifadesinden şunu çıkarabilir miyiz? Karşıdaki kişide nasihat tesir etmiyorsa, o zaman biz halis değiliz. Bu her zaman böyledir denir mi? Bir de nasihat ederken nasıl bir tavırda olmak gerekiyor? Metodumuz, hissiyatımız vs?
Bir kimse yemin eder sonra bozar, aynı konuda yemin eder ve tekrar bozarsa birincinin kefaretini henüz ödememişken bu tekrarlansa bir kefaret yeterli midir?
Şahitler huzurunda telefonla dinî nikâh kıyılır mı?
Beş vakit namaz kıldığı halde, televizyon seyreden insanların durumu hakkında ne denebilir? Namazları makbul olur mu?
Evimde televizyon var. Ve ona saatlerce bakmak beni rahatsız ediyor. Bir yandan da nefsime söz geçiremiyorum. Eşime televizyonu tamamen kaldırsak diyorum pek yanaşmıyor. Televizyon izlemenin dini açıdan yorumunu merak ediyorum. Siz ne önerirsiniz?