Ahlak

17.04.2021

1244

Televizyon İzlemek Günah Mıdır?

Evimde televizyon var. Ve ona saatlerce bakmak beni rahatsız ediyor. Bir yandan da nefsime söz geçiremiyorum. Eşime televizyonu tamamen kaldırsak diyorum pek yanaşmıyor. Televizyon izlemenin dini açıdan yorumunu merak ediyorum. Siz ne önerirsiniz?

21.04.2021 tarihinde cevaplandı.

Cevap

Televizyon seyretmenin hükmü, izlenilen şeyin durumuna göre değişir. Bu konuda genel bir fetva şöyledir:

Televizyon ise her eve isteyerek veya istemeyerek girmiştir. Yeryüzünde vuku' bulan olayları aktarmak, faydalı ilimleri öğretmek ve Allah Teala'nın yeryüzündeki halifesi olan insan ve ondan müteşekkil olan toplumları eğitmek için kullanılırsa şüphesiz bu güzel ve övgüye layık bir iştir. Fıtrat dini olan İslâm, buna engel olup, televizyonu haram olan aletlerden kılmaz. Ancak topluma zarar veren şeyleri nakletmek, dinsizliği ve kötülüğü yaymak, Islâm'a kin besleyen felsefeleri yayınlamak, insanların gözü önünde sanat ve edebiyat adı altında hayvanlar gibi tavır tutan fahişe ve fâcirlerin yatak odalarını yayınlamak büyük bir felaket olup insanlığı yerin dibine sokar, aile ve toplumu çökertir. Allah Teala'ya inanan herkesin, bunlardan, şerlerinden ve meydana getirecekleri belalardan hem kendilerini hem de ailelerini korumaları kendilerine vaciptir.1

Bu genel fetva ile beraber şu ayrıntılı bilgilerde faydalı olacaktır:

Bu seyir bazen ibadet olur; yapılan ders ve sohbetlerle dinimizi öğreniriz veya dünyamıza faydalı olabilecek bilgileri öğreniriz. Günahlara girmeden haber, belgesel ve benzeri bazı programları izlemekle bazen de mübah olur. Bazen de haram olur. Haram olan görüntülere bakmak ile itikadı bozucu ve günahlara teşvik eden programlara bakmak gibi.
Kişiyi olumsuz yönde etkileyen ve iradeyi devre dışı bırakan televizyonu elbette sınırlamak veya evden uzaklaştırmakta fayda vardır.

Eğer kişi, televizyon seyrederken bakılması haram olan görüntülere bakarak günahlara giriyorsa, o günahların kişinin imanı üzerinde, kılmış olduğu namaz ve yapmış olduğu ibadetin üzerine büyük tesiri vardır. Yani dini açıdan bize zarar vermektedir. Hadis-i şerifte:

Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: "Kul bir hata yaptığı zaman kalbinde siyah bir iz meydana gelir. Eğer kişi, o hatadan nefsini uzaklaştırır, af taleb eder ve tevbede bulunursa kalbi cilalanarak (leke silinir). Bilâkis, aynı günahı işlemeye devam ederse, kalpteki leke artırılır. Hatta bir zaman gelir, kalbî tamamen kaplar. İşte bu durum Cenab-ı Hakk'ın: "Bilakis, onların irtikab edegeldikleri, kalplerini paslandırmıştır" meâlindeki âyette zikrettiği pasdır." 2

Bu günah görüntüden ibaret olan görseller vasıtasıyla da olabilir. Allah korusun tekrarlanan her günah kişiyi küfre yani kafir olamaya götürecek kadar büyür.

Bediüzzaman Hazretleri de bu hadis-i şerifin izahını şu şekilde ifade eder:

Evet, günah kalbe işleyip, kalbi siyahlandıra siyahlandıra tâ nur-ı imanı kalpten çıkarıncaya kadar kalbi katılaştırıyor. Her bir günah içinde küfre gidecek bir yol var. O günah istiğfar ile çabuk imha edilmezse, kurt değil, belki küçük manevî bir yılan olarak ısırır.” 3

Yine Ayet i Kerimede:

Artık kim zerre kadar bir hayır yapıyorsa, onu görecek! Kim de zerre kadar bir şer işliyorsa, onu görecek!” 4

Zilzâl suresinde buyrulduğu gibi, kişinin kıldığı namaz ve hatta işlediği en ufak bir hayır dahi hesap gününde sevap kefesine konulur.  Ve işlediği bütün günahlar hatta en ufak bir fenalık dahi, günah kefesine konulur. Kişi hasenat ve seyyiatının ağırlığına göre muamele görür. Günahlar, nefsanî hisleri kuvvetlendirdiğinden, dünyada dahi namaz kılma ve ibadet etme şevkini kırar. Aynı zamanda namaz ve ibadet sevabını yok eder. Dolayısıyla, günahlar namazın kabulüne engel olmamakla birlikte, kişinin zamanla namazı terk etmesine hatta küfre kadar gitmesine sebep olabilir. Bu durumda takva dairesinde hareket etmek daha münasip olacaktır.

Kaynakçalar
  1. Halil Gönenç, Günümüz Meselelerine Fetvalar, Yasin Yay., İstanbul 2012, c.3, s. 137

  2. Tirmizî, Tefsir, Mutaffıfın (3331); İbnu Mace, Zühd 29, (4244)

  3. Bediuzzaman Said Nursi, Lemâlar, Hayrat Neşriyat Isparta 2016, s 4-5

  4. Zilzâl, 7-8


Paylaş

Facebook'ta paylaş

Whatsapp'da paylaş

Hesaplarımıza abone olun sorularımızdan ilk siz haberdar olun

Yorumlar (0)

Yorumunuz

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız