İnsanlara tebliğde bulunurken hangi metodları kullanmalıyız?
İnsanlara İslami, imani konuları anlatırken bazı konulara dikkat etmemiz neticeye olumlu tesir eder. Burada kısaca bunlar üzerinde duralım:
1. Tebliği Yapan:
• İlmi yönden kendinizi olgunlaştırın. Bilhassa en temel İslami bilgilerde kendinizi yetiştirin.
• Peygamberimizin hayatını ve ahlakını iyi öğrenin ve onun ahlakıyla hâllenmeye çalışın.
• Başkalarına tavsiye edeceğiniz şeyleri önce yaşayın. Unutmayın ki, sizin maneviyatınız sohbet esnasında muhataplarınıza yansır ve onları etkiler.
• İnsanlara söz söylerken, maksadınız muhataba faydalı olmak olsun. Kendi bilginizi, ilminizi sergilemek olmasın.
• İlmi konuları anlatırken, kendi şahsınız için maddi veya manevi hiç bir şey beklemeyin.
2. Muhatap:
• Her şeyden önce muhataplarınızı tanıyın.
• Bazı insanlar önyargılı, şartlanmış kimselerdir. Onları ikna etmek mümkün olmadığından böyleleriyle fazla uğraşmayın.
• Ciddiyetsiz, laubali, düşük, ahlaksız insanlarla mecbur kalmadıkça muhatap olmayın.
• Batıl ehli de olsa, insaflı, hakka, doğruya talip kimselerle muhatap olun.
3. Davranışlar
• İnsanları olduğu gibi kabul edin. Onlara kızmayın.
• İnsanlara sözünüzü kabul ettirmek istiyorsanız, önce güzel ahlakınızla onların güven ve muhabbetini kazanın.
• Güler yüzlü olun!
• Nasıl davranırsanız, muhataplarınızda size öyle davranacaktır. İnsanlarla ilgilenirseniz, onlarda sizinle ilgilenir, soğuk davranırsanız, soğuk muamele görürsünüz, dinlerseniz, dinlenirsiniz.
• Yumuşaklık insanların muhabbetini, sertlik nefretini celbeder. Yumuşak olun.
• Karşılık beklemeden iyilik yapın.
• İnsanların değişmesi yavaş olur. Sabırlı olun ve İslam’daki tedricilik prensibine göre hareket edin. Acele etmeyin!
• Muhatabınızın on hatası varsa, siz ondan yalnızca bir hatasını düzeltmesini isteyin. Yaparsa ikincisine geçin.
4. Üslup
• Söylediğiniz sözün muhtevasından ziyade, üslubunuz insanlara tesir eder. Üslubunuza dikkat edin.
• Kavgacı, bilgiç, kibirli değil, arkadaşça, dostça bir üslup kullanın.
• Nerde, ne zaman, ne konuşacağınızı bilin. Söylediğiniz her söz doğru olsun, fakat her doğruyu her yerde söylemeyin.
• İnsanları tenkit etmeyin, kızmayın, azarlamayın. Çünkü bunlar muhatabı değiştirmez, daha çok inad etmesine ve size düşman olmasına sebep olur.
• Mümkün mertebe münakaşalardan kaçının. Mecbur kaldığınız takdirde muhatabı rencide etmemeye çalışın. Hasmı ilzama değil, hakikatı izhara çalışın.
• İslami konuları anlatırken, konuları ispata ve muhatabı ikna etmeye ehemmiyet verin. Fakat “Kabul et!” diye muhatabı zorlamayın. Konuyu güzelce ortaya koyun, kabul edip, etmemeyi muhataba bırakın.
• İyiliklerde daha dünyada iken cennet lezzetlerine benzer lezzetler, kötülük ve günahlarda cehennem elemlerine benzer elemler olduğunu gösterin.
• İslamiyetteki hatalara verilecek cezalardan çok, iyi hallere verilecek mükafatlardan bahsedin. (Namaz kılmayana verilecek cezadan değil, namaz kılanın kazanacağı mükafatlardan, cehennemden çok, cennetten bahsedin.)
• Atalarımızın “Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla” sözündeki gibi, muhatabın yanlışını doğrudan değil, dolaylı yoldan değiştirmeye çalışın.
• Muhatabın önce güzel olan taraflarını takdir edin, sonra yanlışını düzeltmesini söyleyin.
• Telkin metodunu kullanın.
5. Tebliğin neticesi:
• Eğer tebliğ neticesinde muhataplarınızı etkilemiş ve değiştirmişseniz, gururlanmayın, kibirlenmeyin. Bunu nefsinizden değil, Allah’dan bilip şükredin.
• Başarılı olamamışsanız, kendinizi kontrol edin. Yanlışlarınızı görün ve düzeltin.
• Yanlışınız olmadığı halde başarılı değilseniz, unutmayın ki, başarılı olmakla mükellef değilsiniz, vazifenizi yapmakla mükellefsiniz.
• Pek çok peygamber tebliğ vazifesini yapmış, fakat onlardan bazılarının hiç ümmeti olmamıştır.