Bediüzzaman hazretleri bir yerde "“Vicdanın ziyası ulum-u diniyedir. Aklın nuru fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecelli eder." demektedir. Ancak 11. recada "ulûm-u felsefiyeyi, ulûm-u İslâmiye ile beraber havsalama doldurmuştum. O ulûm-u felsefiyeyi pek yanlış olarak ma‘den-i tekemmül ve medâr-ı tenevvür zannetmiştim. Halbuki o felsefî mes’eleler, ruhumu çok fazla kirletmiş ve te...
'Her kim ilim talep ederken ölüm hakikati gelse, onun mertebesiyle enbiya mertebesi arasında yalnız nübüvvet farkı kalır.' hadisi şerifin açıklaması nedir?
Üstad Bediüzzaman diyor ki: "Bir cüz’î hakîkat-i îmâniyeyi inkâr eden, kâfir olur; ve kabûl etmeyen, Müslüman olmaz." 1- İnkar ile kafir olmak, kabul etmemek ile müslüman olmamak ne demek? 2- "Tesettür gereksizdir diyen kafir olur, fakat böyle demeyen ama tesettüre riayet etmeyip gereken önemi göstermeyen gayr-i müslim olur" desem doğru olur mu? 3- Kafir olmakla, müslümanlıktan çıkmanın netice iti...
Haşr risalesi 10. hakikatte 'şu nefsimizde ve ekser eşyada her vakit müşahede ettiğimiz inayet' tabiri geçiyor. Buradaki inayet ne olabilir?
Allah'ı ve diğer iman hakikatlerini inkar neden kaynaklanır, sebebi nedir?
33. Mektup'ta 23. Pencerede şöyle bir ifade geçiyor: “O hakikatteki (hayattaki) sıfatlardan bir kısmı, duygular vâsıtasıyla inbisat ederek (genişleyerek), inkişaf edip (gelişip) ayrılırlar. Kısm-ı ekseri (çoğu) ise, hissiyât sûretinde kendilerini ihsâs ederler (hissettirirler) ve hayattan kaynama sûretinde kendilerini bildirirler.” Bu cümlede bahsi geçen duygular ile hissiyat (hisler) arasındaki f...
"Beşer, hakikate muhtaç olduğu gibi, bazı keyifli hevesata da ihtiyacı var. Fakat bu keyifli hevesat, beşte birisi olmalı. Yoksa havanın sırr-ı hikmetine münafi olur." cümlesinden nasıl anlamamız lazım? İzah eder misiniz?
Resulullah(s.a.s), beni amir kabilesinden bir heyetin sen bizim efendimizsin hitabına karşılık "efendi Allah'tır" demesi ile; ben mahşer gününde beni ademin efendisiyim demesinde ne hikmet vardır, hangi makamda hangi hakikati ifade ediyor, izah eder misiniz?
Bediüüzzaman hazretlerini, yazı mektubunda, "Bid'aların ve dalâletlerin istilası zamanında sünnet-i seniyyeye ve hakikat-ı Kur'âniyyeye temessük edip hizmet eden, yüz şehidin sevabını kazanır." diyor ve hadisi örnek veriyor. Yazı ile sünneti seniyye arasında nasıl bir bağ kurabiliriz?
1. Şua'daki şu paragrafı izah eder misiniz?
"Şu cümle Kur'an-ı Azîmüşşan'ı ve Fatiha Suresi'ni müsenna senasıyla ifade ettiği gibi, Kur'anın müsenna vasfına lâyık bir bürhanı ve altı erkân-ı imaniye ile beraber hakikat-ı İslâmiyet olan yedi esası, Kur'anın seb'a-i meşhuresini parlak bir surette isbat eden ve "Seb'u'l-Mesanî" nuruna mazhar bir âyinesi olan Risale-i Nur'a cifirce dahi işaret eder."